TEKİRDAĞ

10- Tekirdağ;

Coğrafi;

Komşular; Tekirdağ ilinin doğusunda İstanbul, güneyinde Marmara Denizi ve Çanakkale,  batısında Edirne, kuzeyinde Kırklareli ve kuzeydoğusunda Karadeniz bulunmaktadır. 

Yüzölçümü; 6.313 km2. 

İlçeler; Çerkezköy, Çorlu, Hayrobolu, Malkara, Muratlı, Saray, Şarköy, Kapaklı ve Merkez ilçe Tekirdağ.

İklim; Kıyı şeridinde ılıman ve yağışlı Akdeniz iklimi görülen ilin iç kesimlerinde karasal iklim etkisiyle yaz ayları sıcak ve kurak, kışları ise çok soğuk ve yağışlı geçmektedir.

Bitki Örtüsü; Topraklarının çoğunluğu düzlük alanlardan oluşan Tekirdağ ili az sayıdaki % 9 dağlık arazinin en yüksek noktası 924 -945 m. yüksekliğindeki Ganos -Işıklar Dağı ile – 484 m. Karatepe, Kurudağ, Tekir- Işıklar, Yıldız- Istranca dağları– diğer yüksek alanlar % 75- Malkara ve Hayrabolu– platolarında yerleşim alanları bulunmaktadır.

Bitki örtüsü olarak Marmara Denizi kıyılarında makiler görülürken dağlık kısımlarda % 17 ormanlar, geriye kalan alanlarda ise steplerin varlığı göze çarpmaktadır.

Tekirdağ zengin su kaynakları –Çorlu, Karıştıran, Hayrabolu çayları, Olukbaşı, Işıklar, Araplıdere, Değirmendere dereleri ve Kadıköy Baraj gölü- ile öne çıkan bir ildir. Özellikle Ergene Havzasını besleyen Ergene Nehri en önemli akarsuyudur. 

Ergene nehrinin alüvyonları sayesinde ilin çevresinin verimli  % 16 ovalık- Kınık, Kumluca, Şerefli, Naipköy, Şarköy ve Değirmenaltı ovaları- alana ve vadilere- Ergene, Hayrabolu, Çene ovalarıyla Kurtdere, Çongora, Çorlu, Gölcük ve Çengelköy vadileri– dönüşerek % 77 tarım alanlarının miktarını artırmaktadır.

Ulaşım; Karayolu ile ülkenin her yerinden kolayca ulaşılabilen Tekirdağ il merkezine en yakın havalimanı ilçesi Çorlu ile İstanbul’dur. İle en yakın demiryolu da ilçesi Çerkezköy’de bulunmaktadır.  

Tarihi; 

Özellikle son dönemlerde Karansıllı Köyü, Yatak, Kuştepe ve Çavuşköy Ballı mevkii- Malkara yakınlarında yapılan kazı çalışmaları sonucunda ilin ve civarının tarihinin alt ve orta paleolitik çağa – bir milyon 250 bin yıl öncesine 500 bin – uzandığı kazılarda ele geçirilen çakmaktaşı ve kuartz gibi kesicilerden anlaşılmaktadır. 

Ayrıca Menekşe Çatağı- Şarköy- Güngörmez, Güneşkaya mağaraları ve Marmara Ereğlisi- Toptepehöyük civarındaki araştırmalarda kalkolitik, neolitik, tunç ve erken demir çağından Helenistik döneme kadar pek çok buluntuya rastlanmıştır.

Trakya Kralı Pezos tarafından başkent yapılan Tekirdağ çok sayıda uygarlığa- MÖ 1200 yıllarında Frigyalılar, özellikle kıyılarda koloniler kuran MÖ 7. yy. Yunanlılar, MÖ 514- MÖ 513 Pers, MÖ 332 Makedonya, 19 Roma ve 46 Roma Eyaleti, 395 Bizans, Bulgar ve Venedik- ev sahipliği yapmıştır.

Tarihin babası Heredot’a göre; Tekirdağ, Samos göçmenleri tarafından kurulan, İstanbul ve Boğazlara yakın, Asya- Anadolu ile Avrupa- Balkanlar arasında geçit noktasında yer almaktadır.   

Bizans döneminde MÖ 5. yy. giden Bisanthe- Bisantha olarak anılan yerleşim yeri daha sonra

MÖ 343- MS 843 Rhaedestus- Radestus, 843-1358 Rodosta- Rodosto, Ermenice ‘Taç Taşıyan’ anlamında Tagovar- Tekfur sözcüğünden Tekir denilen yerleşim yeri Türkler döneminde 1358 Rodosçuk, 18. yy. sonrada Tekfur Dağı zamanla da Tekirdağ olarak adlandırılmıştır.

Daha sonra Türk kavimleri – Hunlar, Avar Türkleri ve Peçenek- ile tanışan kent daha sonra Gotlar, Moğollar, Slavlaşmamış Bulgar Türkleri ve ardından 1363 yılında I. Murat zamanında Osmanlıların eline geçmiştir.

1878 yılında Rusların, 1912’deki Balkan Savaşları sırasında Bulgarlar, 1922 yılında Kurtuluş savaşları sırasında da Yunanlıların işgaline uğramıştır.

Çanakkale savaşı sonrasında Tekirdağ adını alan kent 1923 yılında il olmuştur.

Tekirdağ ve Çevresindeki Tarihi Yapılar; 

10 -1-1- Rüstem Paşa Cami ve Külliyesi; 

Tekirdağ merkezine hâkim bir tepede, Osmanlı sadrazamı Rüstem Paşa tarafından 1553 yılında, Mimar Sinan’a yaptırılan külliye- cami, medrese, bedesten, hamam, imaret, kütüphane ve fırın- bölümlerinden oluşmaktadır. 

Kentin en güzel yapılar topluluğu olan külliye kesme taştan inşa edilmiştir.

Rüstem Paşa Cami ve Külliyesi, Sinan’ın tüm yeteneklerini sergilediği tam bir şaheser olarak kabul edilmektedir.

Medresesi 1880 yılında okula çevrilen külliyenin camisi de aşhane olarak kullanılmıştır. 

Kare planlı ve kubbeli kütüphane- kitaplık kısmı, zamanında çifte hamam olarak tasarlanan üstü kubbeyle örtülü hamamı- dikdörtgen planlı, 6 kubbeli bedesteni ile taş-tuğla karışımından yapılan cami ve çarşısı çeşitli değişiklikler yapılsa da hala ayakta kalan yapılardandır. 

10 -1-2- Tekirdağ Müzesi;

Tekirdağ il merkezi Vali Konağı Caddesi’nde yer alan müze, taş eserler- Perinthos- M.Ereğli, Heraion- Karaevlialtı, Byzante- Barbaros, Apri- Kermeyan ören yerlerinde bulunan steller, heykeller ile Naip Tümülüsü buluntuları- arkeolojik eserler- Trak, Yunan, Roma ve Bizans eserleri ile tarih öncesi çağlardan Bizans dönemine kadar gelen madeni heykelcikler, amphora, Ana Tanrıça kapları,  mızrak ve ok uçları, fibulalar, takılar ve sikkeler– yer alırken etnografya bölümünde Osmanlı dönemi pişmiş toprak, sırlı kaplar, ateşli ve kesici silahlar, gümüş takılar, yöreye özgü çeşitli giysiler, hamam takımları, Karacakılavuz dokumaları ve eski Tekirdağ evlerinde görülen yatak odası eşyaları-  sergilenmektedir. 

Ayrıca 19. yy. dönemine ait Tekirdağ evlerindeki odalar da müzede canlandırılmıştır. 

10 -1-3- Tekirdağ –Rakoczi Müzesi; 

Barbaros Caddesi’nde 1676-1735 yılları arasında Erdel Prensi ve Macar Halk Kurtuluş Kahramanı II. Rakoczi Frençh’nin yaşadığı ev, Macar Hükümeti tarafından 1982 yılında aslına uygun olarak onartılmış ve müze olarak düzenlenerek prense ait eşyalar sergilenmektedir.

10 -1-4- Namık Kemal Evi;

Namık Kemal’in 1840 yılında Tekirdağ’da doğduğu ev satın alınmış bölgede bulunan evlere bakılarak mutfak, baş oda ve yatak odası yanında çeşitli etnografik eşyalarla süslenen evde, Namık Kemal’in ve onun hakkında yazılmış eserleri teşhir edilmektedir.

1993 yılında yaptırılan müzede Namık Kemal’e ait yapıt ve eşyalar sergilenmektedir.

10 -2-1- Hoşköy;

Tekirdağ’ın  Şarköy  ilçesindeki belde ile Eriklice, Kalamış, Mürefte, Gaziköy ve Uçmakdere boyunca uzanan sahil, şarap sahili olarak da anılmaktadır. 

Bizans döneminin önemli bir metropolü olan bölgede çok sayıda manastır ve Bizans yapısı bulunmaktaydı.

10 -3-1- Hora Feneri;

Denizciler için Hoköy’de 1861 yılında Abdülmecit tarafından yaptırılan fener, görevini hala aynı ailenin sonraki jenerasyonları sayesinde yapabilmektedir.

Tekirdağ ve çevresinde tarihi anıtların bulunduğu tarihi kentlerden;  

MÖ 601 Perinthos- Herakleia- Marmara Ereğlisi- Samoslular, MÖ 430 Bisanthe- Barbaros- Samsolular, Mokapora- Mocasura- Karaevli Köyü- Trak Kenti, Karaevi- Çitlenbik Deresi arası- Heraion Teichos, MS 46 Malkara- Aproi- Apros- Apri -Kermeyan- Germeyan Köyü- Roma dönemi kenti, İnecik- Trak kenti, MÖ 6.yy. Barbaros- Banados- İyon ve Bizans, Şarköy- Gaziköy- Ganos-Traklar, Şarköy- Tepeköy- Toronte ile Çorlu-Misinli- Mesinli Köyü- Mesinli Kale kalıntıları, Beşiktepe- Ahmedikli ve Hacıköy kale kalıntıları, Saray- Güneşli tarihi kalıntıları tarihin derinliklerinden günümüze kalabilen önemli tanıklardır. 

Tekirdağ’daki diğer tarihi yapı ve yapıtlar – camiler; Orta, Eski, Hasan Efendi, İnecik-İmaret, Sohteoğlu camileri, Malkara- Turhanoğlu Gazi Ömer Bey, Taşoğlu camileri, Çorlu- Süleymaniye ve Yusuf Ağa camileri, Saray- Ayaspaşa Cami ve Hayrabolu-Ahmed-i Sarban, Mehmet Paşa, Kırklar, Sadi Baba türbeleri, Yalı, İnecik-Erenler hamamları ile tarihi çeşmeler yanında Kurtuluş, Namık Kemal, Şehitler Çeşmesi Anıtları ve Hürriyet Abidesi, Tekirdağ’daki önemli tarihi yapılardır.

Tekirdağ’ın yakınların Marmara Denizi kıyısında başta Kastro, Yeniköy, İnecik Köyü ve Deresi, Hoşköy, Şarköy, Barbaros, Kumbağ, Çamlıköy sahilleri ve plajları, Çorlu Çamlığı, Değirmenaltı, Mürefte, Marmara Ereğlisi, Şarköy mesire alanları dinlenme yerleri ve Eriklice, Gaziköy, Hoşköy, Karaevli, Topağaç ve Uçmakdere doğal güzelliklerden yaralanmak için gelen ziyaretçilerin gereksinimlerini karşılayacak tesislerde bulmak mümkündür. 

Ayrıca Barbaros-Avşar İçmesi, Yarapsun Çamuru termal tesisleri ile Mürefte’de yer alan çok sayıda şarap fabrikası hem gelenlere hoşça vakit geçirtmekte hem de bölge ekonomisine katkı sağlamaktadır.

Tüm bunlara ek olarak bölgede eşsiz doğa harikası; Atatürk Ormanı ile Şarköy- Uçmakdere, Gaziköy, Hoşköy, Kirazlı, Malkara- Elmalı, Sarıpolat, Yaylagöne, Saray- Bahçeköy, Safaalan ve Güngörmez kırsal turizm için doğal alanlarının yanında Uçmakdere’de bulunan Ganos Fayı’ndaki vadiler ile kıyı oluşumları son derece ilgi çekici yerlerdir. 

Bunun yanında bölgenin pek çok yerinde yetiştirilen üzümler bölgenin değerini ve ziyaretçi sayısını arttırmaktadır.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top