9- Sakarya- Adapazarı ;
Coğrafi;
Komşular; Sakarya ilinin batısında Kocaeli- İzmit, güneybatısında Bursa, güneyinde Bilecik, doğusunda Bolu ve Düzce illeri ile kuzeyinde Karadeniz bulunmaktadır.
Yüzölçümü;4.821 km2.
İlçeler; Adapazarı, Ferizli, Geyve, Hendek, Karapürçek, Karasu, Kaynarca, Kocaali, Pamukova, Sapanca, Söğütlü, Taraklı.
İklim; Sakarya İli ve çevresi ılıman Karadeniz ile Marmara iklimi etkisi altındadır.
Yazları oldukça sıcak geçen Sakarya ilinde her mevsim yağış görülmesine karşın ilkbahar ve kış aylarında artan yağışa kar da eklenmektedir.
Bitki Örtüsü;
Özellikle bölgenin kuzey ve kuzeydoğusunda yoğun olarak görülen % 34’ü dağ, tepe- 1543 m. Keremali, Samanlı, Emir, Akçakoca, Bolu, Türkmen, 1467 m. Karadağ dağları ile 1880 m. Çamdağ, 1387 m. Dikmen, 112 m. 85 m. Tersiye, 75 m. Erenler, Alibey tepeleri– ile çevrilidir.
Dağlar ve tepeler ile topraklarının % 44’ünü oluşturan kentin platolarında- Ziyârettepe, Turnalık, Gındına, Keremali, Katırözü, Acella, Dikmen, Soğucak, Çiğdem ve Çataltepe platoları– % 45 ormanlık- kayın, gürgen, ıhlamur, kestane, kavak, çınar ve meşe vb.– alanlar görülürken Adapazarı havzasının güneyinde de bitki örtüsünün zayıflığı dikkate çekmektedir.
Zengin su kaynakları- Sakarya, Fabrika, Balıklı, Maden, Kabalık, Yayla, Melen, Yırtmaç, Bıçkı nehirleri, Alaçam, Gürcü, Kocatöngel, Seve, Karakaya dereleri, Dançay, Çark, Seyhan, Geyve, Gürleyik suları, Mudurnu, Darıçay, Dinsiz, Çayı ve Acarlar, Poyrazlar-Teke, Gökçeören- Aralık-Meşe, Taşkışık, Küçük Akgöl, Büyük Akgöl, Sapanca gölleri ile beslenen verimli % 22 ovalar ve vadilerin- Sakarya vadisi-ovası, Adapazarı- Akova, Pamukova, Söğütlü ovaları, Cambaz vadisi-
ile ilin % 47’si tarım alanı, çayır ve meralarla kaplıdır.
Ulaşım; Ülkenin en çok kullanılan yolların kesişim noktasında yer alan Sakarya’ya karayolu, demiryolu ulaşılır.
Kente ulaşım yakınındaki İstanbul- Sabiha Gökçen Havalimanı da yurtiçi ve yurtdışından uçakla gelmek isteyenlerin kullanabilecekleri bir alternatiftir.
Tarihi;
Tektonik bir çukurda yer alan Sakarya, geçiş yolları üzerinde olması nedeniyle paleolitik, kalkolitik, neolitik dönemlerde de önemli bir yerleşim yeri olduğu kazı çalışmalarından anlaşılmaktadır.
Yine yapılan araştırmalarda kent ve çevresindeki ilk kalıcı yerleşimcilerin MÖ1200 yıllarında Anadolu’da siyasi birliğini tamamlayan Hititler olduğu belirlenmiştir.
Daha sonra bölgeye hakim olan MÖ 7. yy. Frigler, kutsal bir merkez kabul ettikleri kente Sangari- Sakarya nehrinden dolayı Sengarios- Sangarius- Saggarios -Sakarya demişlerdir.
Sakarya, MÖ 6. yy. Kimmer, MÖ 546 Lidya ve Pers, MÖ 334 Büyük İskender – Makedon, MÖ74 Bitinya, Sasani ve İran, Pontus, MÖ 133 Roma, 395 Bizans’ın ardından 1015-1021-1071 yılından sonra Türklerle tanışmıştır.
Bir süre sonra Selçukluların egemenliğine giren kent, bu dönemde bir ara tekrar 1080 Bizans yönetimine girse de Orhan Gazi zamanında Osmanlı toprağı olmuştur.
Tüm bu dönemlerin izleri halen tarihi belgeler ile çeşitli yapı ve yapıtlarda karşımıza çıkmaktadır.
Milli mücadele dönemi sırasında 1921 yılında Anadolu’nun pek çok yeri gibi işgallere uğrayan kent ve çevresi, Kurtuluş Savaşı, Cumhuriyet’in ilanından sonra 1954 yılında il olmuştur.
Daha sonra Adapazarı adını da Sakarya’ya ekleyen kent 14. yy. da küçük bir köy iken, 18. yy. gelindiğinde bölgenin en önemli pazarı konumuna yükselmiştir.
Ancak bir süre sonra yine nehirden dolayı en çok kullandığı adı Sakarya olarak devam etmektedir. 19. yy. da Karadeniz, Kafkasya ve Balkanlardan göç alarak büyüyen Sakarya- Adapazarı etrafındaki büyük ve önemli kentlere yakınlığı yüzünden ticari açıdan oldukça gelişmiştir.
Bugün Sakarya İli ticaretin yanında turizm faaliyetleri ile de önemli bir merkez olma yolunda gelişimini sürdürmektedir.
Sakarya- Adapazarı ve Çevresindeki Tarihi Yapılar;
9-1-1- Sakarya Müzesi;
Kent merkezinde yer alan üç katlı müze, 14- 21 Haziran 1922 tarihlerinde Atatürk ve annesi Zübeyde Hanım’ın konakladıkları ev idi.
Zamanla bölgede meydana gelen depremlerden zarar gören yapı, dönemin mimari özelliklerine uygun olarak onarılarak müzeye dönüştürülmüştür.
Müzede, kent ve çevresine ait tarih öncesi dönemlerden başlayarak özellikle Roma, Bizans dönemlerine ait çok sayıda arkeolojik yapıt- mimari parçalar, mezar taşları, sunaklar, yazıtlı taşlar, ostotek, pişmiş toprak erzak küpü ve sütun kaideleri vb.-ile Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait etnografik yapıtlar sergilenmektedir.
Bölgede yer alan diğer gezilmesi gereken müzelerden;
Geyve- Ali Fuat Paşa Kuvayı Milliye Müzesi’nde de döneme ait fotoğraflar, Atatürk’ün el yazısıyla kaleme alınmış Amasya, Erzurum ve Sivas kongre metinleri, 10.yıl Nutku fotokopileri ve haritalar kronolojik sıra ile sergilenmektedir. Deprem Müzesi’nde ise 1967-1999 yılları arasında bölgede gerçekleşen depremlere ait fotoğraflar, suni deprem aletleri vb. sergilenmektedir.
9-1-2- Taraklı- Yunus Paşa-Kurşunlu- Cami;
Kent merkezinde yer alan cami, Yavuz Sultan Selim dönemi, 1517 yılında, Vezir Yunus Paşa tarafından yaptırılmıştır.
Çevresiyle 1265 m2.lik alana sahip caminin binası 144 m2.dir.
Cami dönemin mimari özelliklerine uygun olarak kesme ve küfteki taştan inşa edilmiştir.
180 kişiyi alabilecek kapasitelik oldukça geniş tasarlanan kare planlı, kuşun kubbeli yapı 18 pencere ile aydınlatılmaktadır.
İçi kalemişi süslü caminin önünde dört mermer sütun ve üç eyvan bulunmaktadır.
9-1-3- Orhan Cami ve Uzun Çarşı;
Kent merkezinde yer alan cami, bölgenin Osmanlılar tarafından alınmasından sonra, Konuralp Bey tarafından Orhan Gazi adına yaptırılmıştır.
Dikdörtgen planlı, tek minareli ve kesme taştan yapılan caminde kubbe bulunmamaktadır.
Zamanla yıprandığı için II. Abdülhamit zamanında bütünüyle yenilenen camide, döneme ait mimari, teknik ve malzemeler belirgin bir şekilde kullanılmıştır.
Camiye yardım sağlamak amacıyla yaptırılan 100 adet dükkân halen kentin ana alışveriş merkezi-Uzun Çarşı’da yer almaktadır.
Yapıldığı dönemde çarşı esnafı Ermeni ve Rumlardan oluşurken günümüzde de Bulgaristan, Bosna, Arnavutluk, Romanya muhacirlerden oluşmaktadırlar.
Bölgede geçmişten günümüze çeşitli dönemlerden kalma tarihi yapıların başlıcalar şöyle;
cami, imaret ve türbelerden; Sapanca- Rüstem Paşa Cami ve Hamamı, Geyve- Elvan Bey İmareti, Sinan Bey Zaviyesi ve imareti, Yunus Paşa Cami, Kaynarca- Şeyh Muslihiddin Cami, Taraklı-İmaret Cami, Pamukova- Karaca Ahmet Sultan Türbesi ve Cami, Ağaçbaba, Karakamış, Karıncalı, Keremali, Sabancı Baba, Sakar Dede, Sakar Baba, Selman Dede, Seyyid Karaman Baba, Şeyh İzzettin İsmail türbeleri ile sayılabilir.
Kent ve çevresindeki diğer tarihi köprü ve hamamlardan;
9-2-1- Beşköprü- Justinianus Köprüsü;
Adapazarı- Arifiye arasında, demiryolu yakınlarında, Melas- Çark Deresi üzerinde 553- 561 yılları arasında Bizans İmparatoru Justinianus tarafından yaptırılan 365- 429 m. uzunluğu ve 9.85 m. genişlikte 8 gözlü taş köprü dikkat çekmektedir.
Diğer Bizans köprüleri- Pontogephyra, Zampi ve Tantaendie- gibi bu köprü de Sakarya ve Kadı Köprüsüyle beraber civardaki köprülerin sayısı beş tane olduğu için bugün bu köprülerin her biri Pentegephyra- Beşköprü olarak adlandırılmakta ve UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne alınmışlardır.
9-3-1- Geyve- II. Beyazıt Köprüsü;
Sakarya Nehri üzerinde, 1495 yılında, II. Beyazıt tarafından, Mimar Fakir Abdullah’a yaptırılmıştır.
Kesme taştan14 gözlü köprü 150 m. uzunluğunda, 6,3 m. genişliğinde ve 1,05 m. yüksekliğindedir.
Yapıldığı dönemin bir kitabesini de taşıyan köprü, 15. yy. süsleme sanatı- Rumi, kıvrımlı dallarla kayık süslemeleri– dikkat çekmektedir.
9-4-1- Sakarya Köprüsü- Trabzanlar Köprüsü- Güneşler Köprüsü;
Sakarya Nehri üzerinde 1936-1937 yılları arasında, Atatürk’ün emriyle yaptırıldığı varsayılan üçayaklı köprü, 108,60 m. uzunluğunda ve 4.80 m. genişliğindedir.
Diğer tarihi köprü, kale ve anıtlardan;
Tarihi anıtlardan; Justinianus dönemi yapılarından Justinianus Köprüsü yakınında şu an harap durumda olan Zafer Takı, Roma dönemine ait halen kalıntıları görülebilen Küçüçek Köyü- Akyazı Tümülüsü, Pamukova-Roma Anıt Mezarı ile Bitinya Mezarları, Ayvalıkdere- Çeşme, kaleler; Söğütlü, Kurtköy, Sidera, Kadife, Eğridere- Derbendi, Balaban, Seyitler, Adilye Köyü- Adliye, Geyve- Çoban ve Ali Fuat Paşa, Harmantepe Köyü- Harmantepe de bölgede görülmesi gereken önemli tarihi yapılardır.
9-5-1-Pamukova- Paşalar- Karaceyş Kalesi;
Pamukova merkezindeki kale çeşitli özelliklerine bakılarak – mimarisi, yapım tekniği, sur duvarları vb. Bizans dönemi ile geç Roma dönemi özellikleri – mezar stelleri ve malzemeleri vb.– gösteren yapının 1314 yılında Osman Gazi zamanında onarıldığı varsayılmaktadır.
9-6-1-Harmantepe Kalesi;
Sakarya Nehri yakınında, 11. ve 13.yy. Bizans döneminde, doğu sınırını korumak için bir çeşit karakol ya da gözetleme kulesi şeklinde yapılmıştır.
Yuvarlak planlı, yöreden toplama taşlarla yapılan kalenin sur duvarları, 2 m. kalınlığında, 8-10 m. yüksekliğindedir. 25 m. boyutunda 6 tane burcu bulunan kale oldukça dikkat çekicidir.
Bölgedeki diğer önemli tarihi kalelerden Seyifler Kalesi’de görülmesi gereken bir yapıdır.
9-7-1-Sapanca- Sophan- Sunoneusis- Sapanca- Ayan Gölü;
Sakarya- Kocaeli arasında, İzmit Körfezi’nin doğusundaki doğa hazinesi her mevsim doyumsuz güzelliğe sahip 252 km2.lik havzada yer alan tektonik bir göldür.
47 km2.alana sahip tektonik göl, 17 km. uzunluğunda, 5 km. genişliğinde, 61 m. derinliğinde ve 31 m. yüksekliğindedir.
Gölün etrafı bu güzelliğe eşlik eden ormanlar, köyler, ovalar, nehirler, yaylalar ve dağlarla çevrilidir.
Dağlardan inen sel suları ve Karaçay, Kuruçay, Kurtköy, Mahmudiye, İstanbul, Karadere ve Kaymakçı dereleriyle beslenen göl, fazla suyunu Çark Suyu ile Sakarya Nehri’ne boşaltmaktadır.
Marmara Bölgesi’nin önemli su içme kaynaklarından bir olan Sapanca Gölü’nde başta turna, alabalık, karagöz, layın ve sazan balıkları olma üzere yaklaşık on çeşit balık bulunmaktadır.
Gölün etrafının dinlendirici, bol oksijenli havasının yanında eşsiz manzarası ve yakınında bulunan konaklama tesisleriyle özellikle iç turizm için önemli bir merkezdir.
9-8-1- Poyrazlar Gölü ve Tabiat Parkı;
Poyrazlar Köyü yakınında yer alan ve 67 hektarlık alan ve 3-8 m. derinliğindeki gölün kıyısı 2.400 m. uzunluğundadır.
Poyrazlar Gölü Tabiat Parkı, 154 çeşit kara ve su kuşu ile gürgen, meşe, karaçam ve sarı çamlar arasında çakal, tilki, gelincik, tavşan, sincap, kirpi, yaban domuzu, köstebek, tarla faresi, kara kaplumbağası, salamandra, benekli toprak semenderi, yeşil kertenkeleyle göldeki turna, yayın ve sazan balıklarıyla son derece zengin bir merkezdir.
Poyraz Gölü ve civarı eşsiz doğasıyla her yıl binlerce kişi tarafından ziyaret edilen bölgenin önemli uğrak noktalarındandır.
Ayrıca yine Sakarya İline bağlı tarihi çok eskilere giden Sapanca İlçesi, İmparator Justinianus tarafından İzmit Körfezi’ne bağlanmıştır.
Tarihi ilçede Rahime Sultan, Büyükesence Orhan, Hasan Fehmi Paşa, Ağa, Rüstempaşa camileri, lahitler, Cami-i Cedid, Vecihi Kapısı, Bosna Şehitliği, Hacı Atıf Hanı, Hendek Bayraktepe, U20 Batık Denizaltı ile Vecihi Kapısı da kentte görülmesi gereken diğer önemli tarihi ve doğal yapı ve yapıtlardır.
İlçenin yakınındaki İlimbey, Maşukiye ve Kırkpınar’da eşsiz doğasıyla insanı büyüleyerek çok sayıda ziyaretçisinin ilgi odağıdır.
Ayrıca Safranbolu, Beypazarı, Mudurnu, Göynük’e benzeyen doğal atmosferleri ve mimarilerini yanında Taraklı ve Karasu ilçelerinin doğal güzellikleriyle balığı, fındığı ve siyah havyarı romatizmaya ve siyatiğe iyi gelen, ince kumlu plajlarıyla dikkat çekmektedir.
Akyazı, Sapanca ve Geyve arasındaki- Kuzuluk, Şerefiye, Kristal, Kardelen, Reşadiye, Mahmudiye, Memnuniye ve Çamdağı- kaynak suları Akyazı – Kuzuluk Kaplıcası ile Maden Suyu ve Çökek kaplıcası, Geyve-Acısu ile Ilıcaköy İçmesi- Gazlı Suyu, Taraklı Kil Hamamlarıyla yerli turistler tarafından özellikle yazın çok ziyaret edilen bir yerlerdir.
İlçelerde yer alan Osmanlı mimarisini yansıtan doğayla uyumlu evleri, camileri, tepeleri- Hisarlık-Taraklı vb.- ile her geçen yıl artan sayıda doğa severin ilgisini çekmektedirler.
Hasan Dağı, Akgöl, Çark, Maden dereleri, Geyve- Domdom Kaya, Acarlar Longozu, Küçük Akgöl, Küçük Boğaz ve Çadır, Saklı,Taşkısığı, Reisler-Okçular gölleri ve Kurt Barajı Gölü, Hasan Fakı Göleti, Çark Değirmen, Hıdırlık, Gölpark, Macerapark, Yenikent Park, Ormanpark ve Kentpark, Sarıgöl, Selman Dede mesire alanları, Dereköy, Ağlatan Köy, Göktepe yaylaları- Soğucak, Kırca, Katırözü, Kirpiyan, Keremali, Sultanpınar, Acella, Yanık, Sulucaova, Yörükyeri, Çiçekli, Akar, Davlumbaz, Turnalı, Çiğdem, Dikmen, Karagöl, Hamzapınar, Belengerme, İnönü, Güzlek, Oflak, Haydarlar-Kuloğlu, Kılıçkaya, Kıranyurt- ile Beygübet, Acerler- Acarler, Yeğen, Balıklıdere, Yapraktepe köyleri- Akyazı, Hanyatak, Karaçam Köyü ve vadileri-Dokurcan vb.- köylerde trekking ve bisiklet parkurları, Geyve-Doğançay, Soğucak, Mecidiye şelaleleri, Harkköy Kanyonu ve şelalesi bölgedeki doğal ve şirin yerleşim yerleri olmasının yanı sıra merkezi illere de yakın oldukları için ziyaretçisi çok olan merkezlerdir.
Tüm bu eşsiz doğal ve tarihi ile eşsiz merkezlerde konuklara hizmet verebilecek nitelikte otel, motel, pansiyon ve lokantalar bulunmaktadır.