İl merkezine yaklaşık 60-70 km uzaklıkta, en bilinen, denizden 1070 m yükseklikteki ilçe Midyat, coğrafi özellikleri, tarihi, mimarisi vb. ile Mardin’e benzemektedir.
“Diller ve Dinler Şehri” kenti denen Midyat, tarihi boyunca çeşitli dinlere (Katolik, Ortodoks, Protestan- Hıristiyanlık, Yezidilik ve İslam) ve dillere (Asurca, Akadca/Aramice, Süryanice, Kürtçe, Türkçe ve Arapça) kucak açmıştır. Midyat bir dönem özellikle Süryaniler için en önemli yerleşim yeri iken göçlerin ardından ilçe merkezi yakınındaki Estel’e kaymıştır.
Tarihi MÖ 3000 Sümerlere giden ardından Asur ve Akadların yaşadığı Midyat’ın adına ilk kez, MÖ 9. yy.’da kenti ve bölgeyi ele geçiren Asur Kralı II. Nasurnipal’ın yazdırdığı tabletlerinde rastlanmıştır. Tabletlerde kentin adının Süryanice ve Aramice vatanım, mahallem anlamında Matiate olarak yazıldığı görülmektedir.
İl merkezi ve bölgeyle birlikte çok sayıda ulusun -Hitit, Asur, Pers, MÖ 1300-MÖ 900 Urartu, MÖ 2025 -MÖ 612 Asur, MÖ 678-MÖ 550 Med-Pers, MÖ 333 Yunan- Makedonya, Helen, MÖ312-MÖ 63 Selevkos, MÖ 54 Roma, 205-310 Pers-Sasani, Roma, 330-641 Bizans, 641 Arap istilaları ve 750 Abbasi ,895 -1004 Arap-Şii Hamdaniler, 1089 Selçuklu, 1127 Zengiler, 1130 Artuklu, 1335 İlhanlı (Moğol), Eyyubi, İlgazi, Memluk, 1406 Karakoyunlu ile 1350-1502Akkoyunlu, 1508 Safavi , 15. yy. Timur ve 1517 yılında Yavuz Sultan Selim zamanında da Osmanlı- yaşadığı Midyat, Hıristiyanlık döneminde ayrı bir önem kazanmıştır.
Taş konakları, kemerli geçitleri, çan kuleleriyle tarihten günümüze uzanan bir kent olduğu hemen anlaşılan Midyat insana zaman tüneline girmiş duygusu verir.
Taş işleme sanatı (Nahid), gümüş işleme ile öne çıkan kentte yakın zamana kadar Süryanilerin çokça yaşadığı bilinmektedir. Kentteki tarihi evler, kiliseler, taş sokaklar, telkari gümüşleri yapan atölyeleri ile hala tarihin kokusunu hissetmek mümkündür.