YALOVA

YALOVA

COĞRAFİ

KomşularYalova başta Marmara Denizi, Kocaeli, Bursa-Orhangazi ve Gemlik, Gemlik Körfezi ile komşudur.

Yüzölçümü; 839-847 km2

İlçeler; Altınova, Armutlu, Çiftlikköy, Çınarcık ve Termal ilçeleri Yalova’ya bağlıdır.

İklim; Yalova ve çevresinde Akdeniz, Karadeniz ile karasal iklim çeşitliliği görülmektedir. 

İl merkezi ile çevresinde her mevsim yağış görülebilse de en çok yağışı ilkbahar ve kış aylarında almaktadır. 

Kışın ilin yüksek kesimlerinde sert ve soğuk iken kıyılar deniz etkisiyle kıyılar ılık ve yağışlıdır. Yazları ise kıyılar sıcak, nemli iken iç kesimler sıcak ve kuraktır.

Bitki Örtüsü; Denizden 2 m yükseklikte bir il olan Yalova’nın kıyılarındaki düzlükler hariç topraklarının geneli dağlık- Kocaeli sıradağları, Samanlı (Arganthonios ) dağları- ve engebeli bir araziye sahiptir. 

Yalova’nın en yüksek noktası 926 m Beşpınar Tepesi’dir. İlde özellikle vadilerde makiler ağırlıklı olarak dikkat çekerken bazı bölgelerde de yağış ve su kaynaklarının da etkisiyle % 58 ormanlık-kayın, meşe, gürgen, kızılcık, kestane ve ıhlamur ağaçları- alanlar görülmektedir. 

İl genelinde tarım arazisi ve ovalarda farklı tür- sebze, meyve ve bakliyat– ve miktarda tarımsal ürün yetiştirmek mümkündür.

Ulaşım; Deniz kıyısında bir il olan Yalova  merkezi ve ilçelerine ülkenin her yerinden karayoluyla kolaylıkla ulaşılabilinirken deniz yoluyla da gelebilmek mümkündür.

TARİH

Yalova ili ve çevresinde yapılan kazı çalışmaları, belge ve bilgilerden kentin tarihinin prehistorik dönem ve MÖ 3000 yıllarına kadar gittiği anlaşılmaktadır.

Özellikle Samanlı (Arganthonios )dağları çevresinde MÖ 2000- MÖ 1200 yılları arasında Hatti ve Hitit egemenliklerine ait buluntulara rastlanmıştır.

Antik Çağ’da Pythia Therma olarak adlandırılan kentin MÖ 1200 yılında Friglerin etkisine girdiği ve MÖ 750- MÖ 550 yılları arasında kurulumu devam ederken zaman zaman istilalara da -MÖ 700 Kimmer vb.-uğradığı da kazı çalışmaları sırasında belirlenmiştir.  

Kent, MÖ 280 yılında Bitinyalılar (Bithynler) , MÖ 74 yılında Romalılar tarafından da yönetilmiştir. 

Halizones Toprakları ya da Yalakovası olarak anılan ve bir dönem Pylopythia ve Xenodochion olarak da adlandırılan bölgede yer alan Yalova, özellikle Hersek (Kibotos) ve Çiftlikköy arası 395 yılında Bizans İmparatorluğunun eline geçince I. Constantinus’un annesi Helena anısına- kente yardımlarından dolayı -yerleşim yeri bir süre Helenapolis adıyla da anılmıştır.

1075 yılında Türklerle tanışan Yalova ve çevresi 1085 yılından sonra Haçlı akınlarına da sahne olmuştur. 

Daha sonra 1302- 1307 yılında Osmanlı topraklarına katılan Yalova’da ilk dönemlerden beri var olan yapı ve yapıta çok sayıda eser eklenmiştir.

Daha sonra milli mücadele ve kurtuluş savaşı sırasında da çeşitli işgallere uğrayan kent, Cumhuriyet ile birlikte özgürlüğüne kavuşmuştur. 

Halen İstanbul ile Bursa arasında bir kavşak kent olan Yalova 1995 yılında en son il olan yerleşim yerlerinden biridir.   

Kaplıcalar; 

Günümüzde de ülkenin kaplıca denince ilk akla gelen yerleşim yerlerinden olan Yalova’da yapılan araştırmalarda özellikle MÖ 2000 yılındaki depremden sonra yeraltı şifalı suları ortaya çıkmış ve o tarihten beri de insan sağlığı için etkili olan bu sular yerleşimciler tarafından kullanılmaya başlanmıştır.

Daha sonra 6. yy. da Pythia Therma kudret ve kuvvet hamamları olarak anılan Yalova- Termal ve Armutlu ve Gökçedere Köyü yakınlarında bulunan dünyaca ünlü kaplıcalar, yedi havuzlar denilen bölümler eski Yunan, Roma, Bizans, Osmanlı dönemlerinde kullanılan önemli sağlık merkezleriydiler. 

Kral Constantinus tarafından yaptırılan kaplıca hamamları zaman zaman Justinianos, Sultan Abdülhamit ve Atatürk dönemlerinde onarımlar ve eklemlerle yenilenmiştir.

Kaplıcaların suları kükürtlü içmeleri romatizma, metabolizma hastalıklarında, sindirim sistemi, karaciğer, safra kesesi, psikolojik, deri ve kadın hastalıkları, fonksiyonel rahatsızlıklar, böbrek ve idrar nevralji, mide, tansiyon ve peptik hastalıklarına iyi gelmektedir.

Hamamlar;

Kurşunlu (Valide) Hamamı;

Bizans İmparatoru Justinianos tarafından yaptırılan ancak zamanla depremler ve savaşlar sonucu oldukça harap olan hamam, 1990 yılında Osmanlı Padişahı Abdülhamit zamanında onarılmış ve çatısı kurşunla kaplanarak bir de kitabe eklenmiştir.

Ayrıca yine ilk olarak Bizans İmparatoru Constantinus zamanında yaptırılan ve 6 kubbeli olan hamam, zamanla yok olan 3 kubbesiyle varlık göstermektedir. 

Sultan Mecid’in annesi tarafından da kullanıldığı için Valide Hamamı olarak da anılan hamamın özellikle buhar odaları dikkat çekmektedir.

Termal- Atatürk Köşkü;

Bölgenin en bilinen tarihi yapılarından biri olan Atatürk Köşkü, Mimar Prof. S. Hakkı Eldem tarafından ahşaptan iki katlı, 3 salonlu ve 11 odalı olarak 1929 yılında yapılmıştır. 

Atatürk tarafından kullanılan ve zamanında İran Şahı’nı da ağırlayan köşk daha sonra dönemin eşyaları –yataklar, piyano, radyo, halı, dolaplar, koltuklar vb.- değerli yazıt ve tablolarıyla korunarak 1983 yılında müze olarak düzenlenmiştir. 

Yürüyen Köşk;

Köşkün yanında zamanla büyüyerek binaya zarar veren çınarların kesilmesine izin vermediği ve köşkün yerinin çeşitli teknik detaylar göz önüne alınarak kaydırılmasından dolayı Yürüyen Köşk adını alan yapıda, Atatürk ile kardeşi Makbule Atadan ve dönemin önemli kişilerini ağırlanmıştır. Köşk daha sonra onarılarak ziyarete açılmıştır.

Arboretum (Canlı Ağaç ) Müzesi;

Yalova kent merkezi yakınlarında, 1980 yılında TEMA Vakfı kurucusu Hayrettin Karaca tarafından 135 bin m2’lik bir alana kurulan arboretumda Asya, Avrupa, Afrika, Amerika, Avustralya kıtaları ve yeni Zelanda’a ait bitki örnekleri ile Türkiye’nin endemik bitki örneklerinin yanında 3 kaya, bitki, iris, gül ve minyatür bitkilerinin bahçeleri bulunmaktadır.

Yalova’da yapılan kazılarda tarihi hamam, Roma dönemine ait sütunlar ve Frig mezarları da bulunmuştur. 

Ayrıca çok sayıda ağaç, çiçek arasında rengârenk bir ortama sahip Yalova ve çevresinde Darıdere, Çınarcık- Delmece Yaylası, Erikli Deresi, Teşvikiye,  Sudüşen Şelalesi, Dipsiz Göl, Kent Ormanı, Çınarlı Yol- Çınarlı Hıyaban, Armutlu doğanın kucağına kaçıp, bol oksijenli ortamda yürüyüş yapmak için ideal bir yerdir.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top