13-Tunceli- Dersim- Kalan;
Coğrafi;
Komşular;Tunceli’nin kuzeyi ve batısında Munzur dağları ile Karasu Irmağı, doğusunda Bingöl dağları ve Peri Suyu, güneyinde ise Keban Baraj Gölü bulunmaktadır.
Yüzölçümü;7.774 km2.
İlçeler; Çemişkezek, Hosat, Mazgirt, Nazimiye, Ovacık, Pertek, Pülümür ve Merkez ilçe Tunceli.
İklim; Tipik bir Doğu Anadolu kenti olarak 922 m. rakımda yer alan Tunceli topraklarının %70’i dağlarla- Doğu Tosların kolları, en yüksek noktası 3465 m.olan Munzur, 2906 Bağırpaşa, Mercan, Avcı Dağları vb.– % 25 oranında yüksek platolarla – Merk, Kepir Yayları vb.- ve vadilerle- Munzur, Mercan, Pülümür, Peri ve Tahar Çayı Vadisi– çevrilidir.
Coğrafi özellikleri dolayısıyla karasal iklimin- yazları kısa ve sıcak, kışları uzun, soğuk ve kar yağışlı– sert etkisinin görüldüğü bir kenttir.
İlin 2700 m. den yukarısında kalan dağlar her zaman karla kaplıdır.
Bölgenin sadece % 5 gibi az bir alanı oluşturan ovalar- Zeranik ve Yeşilyazı– ile bölgeye sonradan yapılan Keban Baraj Gölü civarında havalar ilin geneline oranla daha ılıman ve daha yağışlıdır.
Bitki Örtüsü; Karasal iklimin hâkim olduğu Tunceli’nin etrafını saran dağların çoğunun çıplak olduğu ve yükseltisinden dolayı da ilde step- bozkır alanların çokluğu göze çarpmaktadır.
Tunceli’de orman ve fundalık alanlar il topraklarının % 30’unu kaplamakta, özellikle platolarda çayır, otluk alanlar ve meralar % 40 iken tarım arazisi olarak kalan kısım sadece %15 civarında olduğu görülmektedir.
Yaz aylarında dağlarda karın erimesiyle canlanan akarsu, dere ve çaylarla- Munzur, Peri suları, Mercan Deresi, Pülümür, Tahar çayları– bölge yemyeşil bir görüntüye bürünmektedir.
Bölgenin diğer önemli su kaynakları olan göller- Karagöl, Koçgölü, Mercan, Katır, Dilincik, Çimli, Şer, Koyun ve Buyer Baba gölleri– çevresindeki iklim daha ılıman iken bio- çeşitliliğin çokluğu göze çarpmaktadır.
Dağların engin kesimlerinde, vadi yamaçlarında yer alan ormanlarda daha çok meşe, dişbudak, çınar, kavak, akağaç, ardıç, ceviz, karaağaç ve gürgenler bulunmaktadır.
Ancak bölgenin en zengin bitki örtüsüne sahip yeri olan Munzur Vadisi Milli Park’ında 1518 farklı bitki bulunmakta, bu bitkilerin 43 çeşidi –Çan Çiçeği, Erzincan Kirazı, Bindebir Keklik Otu, Munzur Kekiği, Munzur Düğün Çiçeği, Dağçayı, Munzur Dağı Oltuotu ve Menekşe vb.- Munzur’a ait, 227 çeşidi de ülkeye özgü endemik türlerdir.
Ulaşım; Ülkenin her yerinden Tunceli ili ve ilçelerine karayolu ile kolaylıkla ulaşmak mümkündür.
Tarihi;
Osmanlı döneminde Diyar-ı Bekr eyaletinin 24 sancağından biri olan Tunceli’nin tarihi, MÖ 2200 Hurriler dönemine kadar gitmektedir.
Daha sonra sırasıyla MÖ 1300 Hitit, MÖ 1200 Urartu, MÖ 700 Medlerin ardından Babil, Asur, Pers, MÖ 4.yy. Makedon, MÖ 17 – MS 200 Roma ve Partların hüküm sürdüğü kent ve çevresinde 200- 639 yıllarında Kapadokya, Selevkos ve Sasani 639-972 Araplardan sonra 972-1071 yılları arasında Bizanslılar yaşamıştır.
1087 yılında Selçuklu, 1201 Saltuklu, Mengücek, 13 yy. da İlhanlı, Karakoyunlu ve Akkoyunluların ardından 1473 yılında da Osmanlı dönemlerinin görüldüğü kent, tunç yapılı insan tarifiyle ‘Tunceli’ olarak adlandırılmıştır.
Cumhuriyetten sonra önce Dersim sonra Tunceli adıyla anılan kent 1923 yılında il olmuş ve şimdiki yerleşim yerine 1946 yılında kavuşmuştur.
Tunceli ve Çevresindeki Tarihi Yapılar;
Çemişkezek ilçesinde Selçuklu dönemi taş işçiliğinin en güzel örnekleri görülmektedir.
Burada Eski Hamam, Selçuklu dönemi taş işçiliği ile dikkat çeken Eski Cami, Çemişkezek’de yapım tarihi tam bilinemese de Taceddin Yalman tarafından yaptırıldığı bilinen Timur Han, Osmanlı geçiş dönemi yapısı Yelmaniye ve Ulukale camileri, Ferruh Bey ve Uzun Hasan türbeleri, Mazgirt-Asurlulara ait çivi yazılı sütunları bulunan Bağın Kalesi ve Selçuklulardan kalan 40 merdivenli bir mağaradan girilebilen, içinde bir değirmeni olan, surları yıkılmış Mazgirt Kalesi, Mazgirt- 1252 yılında Elti Hatun tarafından yaptırılan son derece sade inşa edilen ve yanında yaptıran kişiye ait bir kümbette bulunan Elti Hatun Cami, Pertek- Aşağı Cami, 1572 yılına ait taş işçiliği ile göz dolduran Baysungur- Yukarı Cami, 1555 yılında Selçuklu dönemi özelliği gösteren ve Salih Bey tarafından yaptırılan tek kubbeli Sağman Cami, 1570 yılında, kesme ve moloz taşlarla inşa edilen tek kubbeli Çelebi Ağa Cami kent ve çevresinde gezilip görülmesi gereken tarihi yapılardır.
Ayrıca Pulur Antik Kenti, kervansarayları, kaleleri, Çemişgezek, Pertek ve Mazgirt’de Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait son derece dikkat çeken tarihi köprüler ve 1555’te sancak beyi Sâlih Bey tarafından yaptırılan Sağman Kalesi, kayalık bir tepede, Selçuklu ve Osmanlılar zamanında onarım da gören Pertek Kalesi ile Pertek- Sultan Murat tarafından yaptırılan Pertek-Til -Korluca Köyü Hanı ile Pertek- İbrahim Paşa Sarayı, Çemişgezek- sarp kayalara oyulmuş Derviş hücreleri de ilin görülmesi gereken tarihi kalıntıları arasında sayılmaktadırlar.
Bunların yanında pek çok hastalığa- karaciğer ve safra kesesi, metabolizma rahatsızlıklarında, banyo olarak damarları genişletir, romatizma, nevralji ve kadın hastalıkları- iyi gelen şifalı sulara sahip Mazgirt Kaplıcası, Pülümür ve diğer kaplıcaları, mesire yerleri, Nazımiye Dereova Çağlayanı ve Mercan Vadisi ve mesire yeri, Tunceli- Karagöl çağlayanları, Çemişkezek’teki Ormanyolu Çayı, Keban Barajı ile Harçik, Tahar Vâdileri ile Munzur Nehrinin çıktığı yer Kırk Gözeler-Ana Fatma Maden Suyu, bol alabalık üretilen Munzur suları Tunceli’de görülmesi gereken turist çeken yerlerin başında gelmektedir.
İçindeki endemik bitkiler ve bio-çeşitlilik bakımından önemli bulunarak Milli Park ilan edilen havadar ve tamamen doğal sularında 14 çeşit alabalık ve çevresinde pek çok hayvan- ayı, kurt, vaşak, tilki, su samuru, sansar, porsuk, sincap, tavşan, keklik, dağ keçisi, geyik- ikibinden fazla kuşu barındıran Munzur Vadisi Milli Parkı bölgenin ziyaret edilmesi gereken son derece güzel yerlerdir.