17- Trabzon;
Coğrafi;
Komşular; Trabzon, batıda Giresun- Eynesil, güneyde Gümüşhane- Torul, doğuda Rize- İkizdere ve Kalkandere, kuzeyde Karadeniz ile çevrilidir.
Yüzölçümü; 4.685 km2.
İlçeler; Akçaabat, Araklı, Arsin, Beşikdüzü, Çarşıbaşı, Çaykara, Dernekpazarı, Düzköy, Hayrat, Köprübaşı, Maçka, Of, Şalpazarı, Sürmene, Tonya, Vakfıkebir, Yomra ve merkez ilçe Samsun.
İklim; Doğu Karadeniz’in en büyük ve en önemli illerinden biri olan Trabzon’da tipik Karadeniz iklimi görülmektedir.
İlkbahar ve kış aylarında daha yoğun olsa da her mevsim yağışlı ve nemli bir il olan Trabzon’da yazları denize yakın yerler sıcak iken yükseklere çıkıldıkça hava ılımanlaşır.
Trabzon kış aylarında yüksekliğe bağlı olarak serin, soğuk, yağmurlu ve zaman zaman da kar yağışlıdır.
Bitki Örtüsü; Trabzon ili % 78 dağlar ve tepelerden – 2036 m. Zigana Soğanlı, 3063 m. Çakırgöl, 2582 m. Kostan, 3082 m. Deveboynu, Kolat, 2746 m. Kemerlik, Horos ve Kalkanlı dağları ve 2340 m. Kırklar, 1784 m.Viran Kilise, 2420 m. Taşoluk, 2423 m. Ayeser, 2193 m. Kalkanlı, 2856 m. Kemer, 3193 m. Karakaya, 3376 m. Demirkapı, 3156 m. Kayışkıran, 2850 m. Ziyaret, Ayeser, 2742 m. Mador, 2880 m. Polot, 2117 m. Seslikaya, 2375 m. Gümüşki, 1946 m. Karadağ, 1951 m. Oba, 1945 m. Güzelyayla, 1410 m. Yankaya tepeleri– meydana gelmektedir.
Her mevsim yağışlı olan Trabzon ve çevresi zengin su kaynaklarıyla da- Değirmendere, Karadere, Kale, Sera, Foldere, Kalenima, Küçük, Manahos, Yanbolu, Çavuşlu, Koka, Sürmene, Söğütlü, Yıldızlı, Solaklı, İkizdere, Kuzgun, Baltacı, Haldizen, Zağnos Yomra, Araklı, Demirkapı, Sağ, Maçka, Çeşmeler ve Multat dereleri ve Solaklı çayları ile Uzun, Balıklı, Aygır, Kara, Çakır, Sera gölleri– beslenmektedir.
Yeterli miktarda su ve uygun sıcaklıktan dolayı il genelinde % 45 ormanlık- Avrupa kestanesi, adi kızılağaç, adi gürgen, adi fındık, doğu gürgeni, meşe, akçaağaç, üvez, çitlenbik, defne, mor çiçekli ormangülü, kayın, ladin ve köknar, Trabzon hurması, akçaağaç, şimşir, karayemiş, defne, prekanta, muşmula, katran ardıcı, kocayemiş, kızılağaç, kestane, meşe türleri, dışbudak, ıhlamur, adi fındık, beyaz söğüt, kavak, doğu çınarı, sarıçam, ladin, mor çiçekli ormangülü ve bazı çalı türleri -alanlarda olduğu gibi % 22 platolar, yaylalar- Mescit, Sultan Murad, Aşot, Reşâdiye, Fikonov, Beypınarı, Maçka, Sakaltutan, Derinoba, Erikbeli yaylaları– vadiler- Değirmendere, Yanbolu Deresi, Karadere vadileri– ile % 33 tarım arazilerinde yeşilin her tonu dikkat çekici şekilde görülmektedir.
Ulaşım; Doğu Karadeniz’in en gelişmiş kentlerinin başında gelen Trabzon’a kara, deniz ve havayolu ile kolaylıkla ulaşmak mümkündür.
Tarihi;
Kuzgundere- Tabakhane, Zağnos, Değirmendere dereleriçevresinde yapılan arkeolojik kazılarda bölgenin ilk yerleşimcileri Kolkhlar, Driller, Makronlar gibi yerli kavimlerin yanına kıyıdan gelerek ticari koloniler kuran MÖ 750 Miletosluların olduğu da saptanmıştır.
Miletoslular sofra şekilli taşları yüzünden Trabzon’a Sofra Taşı- Trapeza dedikleri bilinirken onlardan uzun zaman sonra bölgede yaşayan Türk kavmi Tibarenler de Tibaren- Tirenbun- Elizon demişlerdir.
Daha sonra Kafkas kavmi Kimmer ve İskit akınlarının ardından MÖ 5. yy. Persler ve onları Anadolu’da bozguna uğratan MÖ 334 Büyük İskender, Makedon ve Helenlerle tanışan kent, MÖ 280- MS 209 Pontus, 20-66- Roma, 395 Doğu Roma- Bizans döneminde 244 yıl para basma yetkisine sahip olmuştur.
Bir süre 69- 79 Roma İmparatoru Vespasian zamanında, Kapadokya- Galatya Eyaletine dâhil edilen Trabzon, 117-138 yılları Hadrian dönemindeen parlak günlerini yaşamıştır.
276 yılında da Gotların istilasına uğrayan kent ve çevresi bir süre sonra kendini tekrar toplayarak Roma devleti olarak yoluna devam etmiş ve 395-1204’den sonra da Bizans dönemini yaşamıştır.
Trabzon 7.- 10. yy. arasında Anadolu’nun çok yerinde olduğu gibi Arap akınlarına uğramıştır.
Daha sonra İstanbul’da 106 yıl hüküm süren Komnenos Hanedanı 1057-1059 ve 1081-1185, 1204 yıllarında Haçlılar tarafından İstanbul işgal edilince, hanedandan Alexios ve David Trabzon’a gelerek burada Komnenos Krallığı’nı kurmuşlardır.
Trabzon’da hanedanlık en parlak günlerini 1238-1265, I. Manuel Komnenos zamanında yaşadıklarından – Gümüşhane ile yaptıkları ticaretten madenlerle ekonomilerinin güçlendiğini ve madenden en mutlu yazılı sikkeler bastırarak refah içinde olduğu- anlaşılmaktadır.
1222- 1235 Gidos, 1340-1342 yılları arasında da Paleologos hanedanlarının yaşadığı Trabzon ve çevresi daha sonra Sasani akınlarına maruz kalmıştır.
Selçuklu, İlhanlı, Moğol ve Akkoyunluların ardından 1461 yılında Fatih tarafından Osmanlı eyaleti olan Trabzon, Kanuni Sultan Süleyman’ın da doğum yeri olmuştur.
1918 yılında I. Dünya savaşı sırasında Rus işgaline uğrayan Trabzon, Milli mücadele dönemlerinde oldukça sıkıntılı günler geçirmesine karşın kurtuluş savaşı sonrasında ve Cumhuriyet’in ilanıyla 1923 yılında Cumhuriyet’in tam bağımsız, özgür bir ili olmuştur.
Tarihten bugüne bir kültür mozaiği oluşturan Trabzon, İpek ve Ticaret yoları üzerinde bulunmasından dolayı pek çok halkın –Laz, Gürcü, Yunan, Çerkes, Lezgi, Megrel, Mağharul-Dağıstan, Avar, Oset, Abhaz vb.- yaşadığı ve kültürleriyle önemli bir mozaik oluşturduğu önemli bir yerleşim yeridir.
Trabzon ve Çevresindeki Tarihi Yapılar;
17-1-1- Ayasofya Kilisesi- Müzesi;
1238- 1263 yıllarında, Bizans İmparatoru 1. Manuel Komnenos zamanında yaptırılan geç Bizans dönemi kilisesine VIII. M. Paleologos tarafından eklemeler yapılmıştır.
Haç planlı, üç nefli, mermer sütun, kemer ve pandantiflerle taşınan yüksek 12 köşeli merkezi kubbe kasnağına sahip kilisenin üç yönden revaklı girişleri bulunmaktadır.
Kentte 257 yıl hüküm süren Komnenos Hanedanlığı’nın simgesi kilit taşına ve ana apsise işlenen tek başlı kartal figürü bulunan kilisenin içindeki eşsiz fresk ve mozaikler yapının camiye çevrilmesiyle kapatılmıştır.
Cami olarak kullanılırken yapıya eklenen Selçuklu tarzı motiflerin taş işçiliği de son derece güzel örneklerden kabul edilmektedir.
Fatih Sultan Mehmet Trabzon’u alınınca kiliseyi camiye çevirtip minber ve mihrap ekleterek yapıyı vakıf binası yapmış daha sonra 1577 yılında da cami önemli onarım ve ilaveler görmüştür.
1957- 1964 yılında restore edilerek müzeye çevrilen yapının renkli mermerden yer mozaikleri, ile yapı genelinde dikkat çeken süslemeler ve mozaikler, freskler, madolyonlar, Eski – Yeni Ahit’ten alınan sahneleri- kubbede Pantakrator İsa, melekler, 12 havari, doğum, vaftiz, çarmıh, kıyamet günü vb.– görülmeye değer niteliktedir.
Müzenin bahçesinde Roma- Bizans dönemine ait mimarlık kalıntıları da sergilenmektedir.
Trabzon merkezinin yanı sıra yakın civarındaki Gümüşhane -Yağlıdere, Olucak, Krom, Şamanlı, Şişe, Atalar gibi köylerde yüzlerce kilise ve manastır bulunmaktadır.
Kentte yer alan diğer önemli müzelerden Cevdet Sunay Müzesi ve Trabzonspor ve Ankara Havagücü Müzesi de kentin tarihine tanıklık eden gezilmesi gereken yerlerden bazılarıdır.
17 -1-2- Trabzon Kalesi;
Kale, kent merkezinde, yerleşim yerinin tamamına hâkim yüksek bir tepede Bizans dönemine ait temeller üzerinde, yöredeki tarihi yapıların taşlarından yapılmıştır.
Üç bölüme- aşağı, yukarı ve orta hisarlar– sahip kale Trabzon’daki en iyi korunmuş tarihi yapılardan biridir.
Kale ve yakınında var olduğu bilinen ancak günümüze kadar gelemeyen bir de tiyatro vardı.
17 -1-3- Trabzon- Atatürk Köşkü;
Köşk, kent merkezinde, 19. yy. yerleşim yerine hâkim bir tepede Konstantin Kabayanidis tarafından Rönesans mimarisi etkisinde taş, ahşap ve tuğla malzemeler kullanılarak iki katlı ve gösterişli bir yazlık şeklinde yaptırılmıştır.
Yapı ampir tarzdaki tavan süslemeleri ile dikkat çekmektedir.
İçinde çok sayıda odanın bulunduğu köşkü Atatürk Trabzon’da olduğu 1924- 1930- 1937 yıllarında kullandığı için yapı Atatürk Köşkü olarak da anılmaktadır.
Köşkün Atatürk tarafından Türk milletine bağışlanması yapının tarihi değerini daha da arttırmıştır.
17 -1-4- Trabzon Müzesi;
Kent merkezinde, 1889-1913 yılları arasında, Banker Kostaki Teopylaktos tarafından yaptırılan konak, daha sonra çeşitli defalar el değiştirmiş ve 2001 yılında Trabzon Müzesi olarak ziyarete açılmıştır.
Trabzon ve çevresindeki çok sayıda ören yeri, tarihi yapı ve yapıtların sergilendiği konağın katları çeşitli bölümlere ayrılarak arkeolojik ve etnografik eserler sergilenmektedir.
17 -1-5- Trabzon- Taşhan
Kent merkezinde, Osmanlı döneminin en güzel hanlarından Taşhan, 1531-1533 yılları arasında Trabzon Valisi İskender Paşa tarafından yaptırmıştır.
İlgi çekici revak kemerleri ve tonoz örtü tuğlalara sahip yapı, geniş bir avluda yontu taşından, etrafı dükkânlarla çevrili olarak kent hanı şeklinde inşa edilmiştir.
Han değişik zamanlarda yapılan onarımlarla orijinalliğini yitirse de halen kentin ilgi çeken tarihi yapılarından biridir.
Trabzon ve çevresindeki diğer tarihi hanlardan bazıları da; kent merkezinde, 18. yy. hanı, iki katlı, 27 revaklı odası dükkânlara çevrilen yapının taş işçiliği ile dikkat çeken ancak sonradan harap olan Alaca Han, 1781 yılına ait, avlulu dönem mimari ve malzemeleriyle yapılan, iki katlı Vakıf- Vakıf-Göç -Attar Han bölgenin önemli tarihi tanıklarıdır.
Ayrıca kent ve çevresinde yer alan önemli tarihi yapılardan hamamlar; 18. yy. tipik dönem hamam bölümleri ve özelliklerinin yanında önceki dönemlerden de etkilenen süsleme, işçilik, tonoz örtüleriyle ile dikkat çeken taş, tuğla malzemeleri yapılan zamanla onarımlar gören Sekiz Direkli Hamamı ile 1521-1533 yılları arasında, İskender Paşa tarafından yaptırılan, Osmanlı hamam mimarisi, çifte hamam şeklinde düzenlenen, dikdörtgen planlı kentin dikkat çeken yapılarından Paşa Hamamı, 19. yy. dönem özelliklerinin görüldüğü Meydan Hamamı, kent merkezinde, 18. yy. yapısı halen harap durumda olan Hacı Ârif Hamamı da görülmesi gereken yapılardandır.
Bunların yanında Trabzon ve çevresine nehir ve çayların bolluğu nedeniyle çok eski dönemlerden beri çok sayıda köprü yapılmıştır.
Bunlardan; 1467 yılında yapıldığı düşünülen, Roma ve Bizans dönemi mimari izleri taşıyan üst üste kemerli iki gözü, kesme taştan yapılan 60 m. uzunluğunda, zindan ve İmaret kapılarını bağlayan zamanla da onarımlar geçiren Zağnospaşa Köprüsü, Kuzgun Dere üzerinde, Roma ve Osmanlı dönemlerinde kullanılan, çok sayıda onarımla değişikliğe uğrayan Tabakhane Köprüsü, 1891 tarihli, dört gözlü, Nemlizadeler tarafından yaptırılan Değirmendere Köprüsü, kent meydanı Zağnospaşa Kulesi yanında, 1844-1849 yılında Trabzon Valisi Haznedarzade Abdullahpaşa tarafından yaptırılan, dikdörtgen planlı, ampirik süslemeleri ve mimari inceliği ile dikkat çeken mermerden yapılan Abdullah Paşa Çeşmesi,1891 yılında, İskender Paşa tarafından yaptırılan, yivli sütunları, akantüs yapraklarıyla dikkat çeken, bir de tuğrası bulunan Abdülhamit Çeşmesi de kentin önemli tarihi tanıklarındandır.
Ayrıca Trabzon Kalesi yakınında İmaret Deresi üzerinde, 6. yy. Iustinianus tarafından yaptırılan, kesme taşlı, 30 m. uzunluğu ve 7 m. yüksekliğinde, beş gözlü, etrafında künkler bulunan İmaret Deresi Su Kemeri, 13. yy. kaleye yakın, Kuzgundere üzerinde, moloz ve kesme taştan yapılan 8 m. uzunluğunda, 6 m. yüksekliğindeki zarif bir yapı İnceköprü- Kuzgundere Su Kemeri, 13. yy. kesme moloz taştan, 20 m. uzunluğunda 7 m. yüksekliğindeki Kavaklı Su Kemeri de kent ve çevresinde son derece önemli yapılarındandır.
17-1-6- Trabzon- Gülbahar Hatun Cami;
1514 yılında, Yavuz Sultan Selim’in annesi Gülbahar Hatun adına kent merkezinde yaptırılan cami, medrese, imaret, aşevi, türbe ve hamamdan oluşan külliyeden günümüze cami ve sekizgen planlı ve kubbeli türbesi kalmıştır.
Medresenin yerine 1899 yılında, Gülbahar Hatun İlkokulu yapılmıştır.
Külliyeden günümüze kalabilen ve zaviyeli camilerden olan yapının duvar işçiliğindeki özen, iç motif süslemeleri, pencereleri, mermer mihrabı ile son cemaat yerindeki kemerleri çok etkileyicidir.
Minaresinde gri ve sarı- beyaz taş, çatı örtüsü de kurşundan yapılmıştır.
Avlusunda bir de şadırvan bulunan camiye yapılan onarımlarla başta süslemeleri olmak üzere çeşitli yerleri bozulmuştur.
17 -1-7- Trabzon- Ortahisar- Fatih Cami;
Meryem Ana’ya adanan bazilika planlı Altınbaşlı Meryem Kilisesi, 1914 yılında kent merkezindeki Chrysokephalos’un yerine yapılmıştır.
Zamanla çeşitli dönemlerde onarılan ve eklemelerle üç nefli, içi yuvarlak, dışı çokgen apsisli, kentin başkilisesi- katedralin süslemelerine ayrıca önem verildiği görülmektedir.
Kilise, Fatih zamanında camiye çevrilmiş, taş minaresi, minber ve mihrabındaki nakışlı süslemeler, Selçuklu tarzı rozetlerle dikkat çeken Orta Hisar- Fatih Cami kentin farklı dinlerine hizmet eden en önemli tarihi yapılarından biridir.
Kentteki Müslüman döneme ait diğer cami ve türbelerden;
Camilerden; St. Eugenius Kilisesi iken camiye çevrilen 12. yy. Bizans mimarlığının güzel örneklerinden biri olan Yeni Cami, 1839 yılında Vali Hazinedarzade Osman Paşa tarafından yaptırılan, mermer işlemeli mihrap ve minberiyle kentin en büyük camisi kabul edilen Çarşı Cami, kentin dini ve tarihi tanıklıklardır.
Ayrıca 1529 yılında, Vali İskender Paşa tarafından kare planlı, kubbeli, duvarları Türk motifleriyle işli, mermer minber ve mihraba sahip zamanla onarımla orijinalliğini yitiren İskender Paşa Cami, kentin koruyucu Azizi Eugenios’a adanan, kitabesinden 1291 yılında yapıldığı anlaşılan bazilika planlı, üç nefli, sonradan mozaik ve freskli bir kilise iken camiye çevrilen Kudreddin ve Yeni Cuma ile Küçük Fatih, Semerciler, Musapaşa, Ahi Evren Dede, Hızırbey, Erdoğdu Bey, Tavanlı camileri ile Ahi Evren Dede, Gülbahar Hatun, Emir Mehmet, Hamza Paşa- Açık türbeli kentin farklı zamanlarına tanıklık eden önemli dini yapılarıdır.
Hıristiyanlık açısından da son derece önemli bir yerleşim yeri Trabzon’da çok sayıda kilise, şapel ve manastır da yapılmıştır.
Bu dini yapıların bir kısmı yıkılmış, bir kısmı camiye çevrilmiş olsa da halen kentin önemli tarihi Hıristiyanlık yapılarından bazıları;
17-2-1- Maçka- Sümela Manastırı;
Maçka’ya 18 km. uzaklıkta, Altındere Köyü yakınında, vadiye hâkim, Karadağ üzerinde, denizden 1300 m.yüzeyden 300 m. yükseklikteki son derece dik bir yamaca, ormanlık alanda su kenarına, mağara şeklinde oyularak yapılan manastır Meryem Ana’ya adanmıştır.
Karadağ ve siyah Meryem İkonundan dolayı Melas- Karanlık olarak adlandırılan Sümela Manastırı’nın kutsal bina olarak tekrardan düzenlenmesi 6. yy. Bizans dönemine rastlamaktadır.
Sümela- Meryem Ana Manastırı önceleri Maçka yakınlarında 375- 395 yılında 1300 m. yüksekliğindeki tepeye Barnabas- Varnena ile Sofranios- Sopranios adlı rahiplerin düşlerinden yola çıkarak gözlerden uzak bir sığınak manastır olarak inşa edildiği de varsayılmaktadır.
Ancak manastır 6. yy. Justinianus zamanında eklemelerle St. Jhon Baptist adına da adanmıştır.
1349- 1390 Trabzon Komnenoslar Prensi III. Aleksios, kral tacı giydiği manastırı yenileyerek yapıya gelir sağlamıştır.
Komnenoslar Prensi III. Aleksios’tan sonraki prenslerde manastırın bakımı için çeşitli kaynaklardan elde ettikleri geliri manastıra aktarmışlardır.
Kent, Fatih tarafından Osmanlı toprağı yapıldıktan sonra diğer dini yapılarda olduğu gibi burası da manastır olarak yaşamına devam etmiştir.
18. ve 19. yy. bölge halkı tarafından çok önemli bir dini yapı olan manastıra oda ve duvarlarda süslemelerle –İsa ve Meryem’in yaşamları ile Tevrat ve İncil konulu freskler – çok sayıda ekleme yapılarak zenginleştirilmiştir.
Su kemerine yaslanmış ana kaya kilisesi, birkaç şapel, mutfak, öğrenci, rahip ve muhafız odaları, misafirhane, kütüphane ile kutsal ayazmayla birlikte 4 katlı, 72 odası olan manastır zamanla çeşitli defalar tamir edilse de değerini yitirmemiş kutsal bir yapıdır.
Manastır geçmişten günümüze getirdiği tarihi ve dini özellikleriyle sonradan müze olarak düzenlenmiş ve yanındaki tesisleri ile birlikte çok sayıda yerli yabancı turisti halen bölgeye çekmektedir.
17 -2-2- Maçka- Vezalon- Yahya Manastırı;
317 yılında yaptırılan, 565 yılında da Justinianus tarafından eklemelerle onarılan manastır Maçka- Kiremitli -Hamurkaya Köyü yakınında, ormanlar arasındadır. Yanında bir mağara ve ayazma da bulunan manastırın halen görülebilen 19. yy. ait keşiş odaları ve kilisesi bulunmaktadır.
Manastır yakınlarındaki 15. yy. yapısı şapelin içindeki freskler son derece dikkat çekicidir.
Diğer kiliseler; Ayvasıl- Hagia Anna, Gregory, Sotha- St. Jhon, Hagios Thedoros, Hagios Konstantinos Kilisesi, Hagios Khristophoras, Hagios Kiryaki, Hagios Mikail, Panağia Tzit, Maşatlık- Hağaios Savas-Kaya, Naki- Hagios Andreas, Hüsnü Köktuğ- Hagios Eleutherios- Fatih- Panagia Khristophoras, Küçük Ayvasil- Hagia Anna, Yeni Cuma, Hagios Eugenios kiliseleri ile manastırlardan; Boztepe- Değirmendere vadisinde, 1424 yılında, dikdörtgen planlı, kilise, şapel, çan kulesi, odalı ve hücreli, içindeki 18. yy. ait güzel freskleri olan ancak zamanla yıpranan Kaymaklı Manastırı- Amenapıgiç Ermeni- Kilisesi, Maçka-Kiremitli Köyü vadisinde, kutsal kabul edilen bir mağarada, 1858 yılında yapılan ve taş bölümleriyle dikkat çeken Kızlar- Panagia Kerameste- Manastırı, kent ve çevresinde yer alan diğer tarihi manastırlardan Maçka- Şimşirlik Köyü’nde, 8. yy. ait, kayalar üzerinde, 93 merdivenle çıkılabilen geriye sadece temelleri kalan, çok güzel bir manzaraya sahip Kuştul- Hızır İlyas- Gregorios Peristera- Manastırı, Boztepe yakınında, 1349- 1390 III. Alexios zamanında, bölgeye hâkim bir yamaçtaki kayada, iki teraslı, şapel ve hücreleriyle dikkat çeken, içinde bir ayazma da bulunan ve onarımlarla son halini alan, içerisinde kitabeler ve Alexios III karısı Theodora ve annesi Eirene’nın portreleri bulunan Maçka- Kızlar Manastırı- Panaghia Theoskepasos bölgenin tarihi dokusunu yansıtan önemli mekânlardır.
Ayrıca Kiserne, Çifte Çamlık, Zafanos, Ziğana dağları, Hamsiköy, Akçaabat plajları, Değirmendere sahilleri, fındık bahçeleri ildeki görülmesi gereken önemli doğal yerlerin başında gelmektedir.
17 -3-1- Araklı-Santa Harabeleri;
Dumanlı Köyü yakınındaki Santa Ören yerinin 17. yy.’dan beri dini, ticari ve kültürel önemli bir merkez olduğu yapılan araştırmalarla ortaya çıkarılmıştır.
Ören yeri içindeki yedi farklı mahallede bulunan taş evler, kiliseler ve diğer tarihi kalıntılar görülmesi ve gezilmesi gereken son derece ilgi çekici tarihi merkezdir.
17 -4-1- Çaykara- Uzungöl;
Trabzona’a 100 km. Of- Çaykara’ya 26 km. uzaklıktaki Karadeniz’in en bilinen göllerinden Uzungöl, denizden 1250 m. yükseklikte ormanlar arasında, Haldizen Deresi Vadisi’nde, bir doğa harikası olarak her yıl artan sayıda ziyaretçiyi bölgeye çekmektedir.
Ayrıca gölden yukarılara doğru çıkıldıkça 2500 m.yükseklikte başka Krater gölleri de bulunmaktadır.
Bunların yanında Nemlizade Konağı, Sürmene- Memiş Ağa-Memişoğlu- Konağı, Of- Çakıroğlu Hasan Ağa Konağı, Hayrat- Çakırağa Konağı, Araklı- Sarımollaoğlu Topal Mustafa, Ortahisar, Yarımbıyıkoğlu, Kundupoğlu, Akçaabat- Orta Mahalle Evleri, 12.yy. yapısı olduğu düşünülen, zamanla harap olmuş kentin tarihi tanıklarından Bedesten, yapım tarihi tam olarak bilinmeyen, kesme taştan iç içe iki kuleden oluşan İrene Kulesi de ilde görülmesi gereken tarihi değerlerdir.
Trabzon ve çevresindeki ilçeleriyle tarihi yapı ve yapıtların yanında ülkenin en doğal ortamlarını oluşturan dağları, yaylaları, şelaleleri, ormanları, kanyonları, vadileri, mesire ve piknik yerleri, nehir ve göl kenarları, kaplıca, içmece, ılıcaları ile çok sayıda faaliyetin yapılabileceği- kampçılık, dağ tırmanışı, dağ, vadi, orman yürüyüşleri, balıkçılık, yayla turizmi, uzun plajlarıyla deniz ve kano sporları, yamaç paraşütü, jeep safari turları vb.- ortamları ile son derece güzel, sağlıklı alanlarıyla çok sayıda insanı bölgeye çekmektedir.
Bunlardan bazıları; Trabzon- Tabiat alanları, Boztepe mesire yeri Akçaabat- Akçakale ve Mersin Köyü kamp alanları, Karadağ Turizm Merkezi, Karadağ, Hıdırnebi ve Kuruçam Yaylaları, plajları ve Sera Gölü Uçarsu Madensuyu,Karadağ Turizm Merkezi Çaykara- Uzungöl turizm alanı, Demirkapı, Karakaya Dağcılık parkuru, Balıklıgöl, Hadi Madensuyu Maçka- Altındere Milli Parkı, Akarsu Köyü Mağarası, Solma, Mavura, Kiraz, Lapazan, Çakırgöl yaylaları, Ziyaret Gölü Suyu, Şolma Turizm Merkezi Düzköy- Çalköy Mağarası, Tonya- Erikbeli Turizm Merkezi, Erikbeli, Kadırga, Çatma Obası, Sazalanı, Zigana, Ken, Sinlice, Şıkkıran, Sis Yaylaları, Zigana kayak Merkezi, Mızraklı Su, Şehitler Tepesi, Çıngıraklı Kuyu, Madensuyu, Tonya- Armutlu- Gümüşhane-Kürtün- Erikbeli- Turizm Düzköy- Haçka Obası Yaylası, Sürmene-Çamburnu Çamlık, Çakırgöl, Değirmensuyu, Zigana Geçidi, plaj ve piknik alanı, Madensuyu, Yorma- Sarayla ve Ayazma Madensuları, Araklı- Ziyaret Suyu, Pazarcık ve Yeşilyurt- Yılantaş Turizm Merkezleri, Vakfıkebir- Karadağ ve Simenler Madensuları, Şalpazarı- Acısu Şalpazarı bölgeye tarih ve doğa severi çeken önemli merkezlerdir.