13- Rize;
Coğrafi;
Komşular; Rize ili, Batısında Trabzon- Of, güneyinde Erzurum- İspir, doğusunda Artvin- Arhavi, Yusufeli, kuzeyinde Karadeniz ile çevrilidir.
İlçeler; Ardeşen, Çamlıhemşin, Çayeli, Derepazarı, Fındıklı, Güneysu, Hemşin, İkizdere, İyidere, Kalkandere, Pazar ve merkez ilçe Rize.
Yüzölçümü; 3920 km2.
İklim; Karadeniz kıyı illerinden biri Rize ve çevresinde tipik Karadeniz iklimi görülmektedir.
İlkbahar ve kışın nispeten daha fazla olsa da her mevsim yağışlı, çok nemli bir hava hâkimdir. Rize’de yaz ve kış ayları ılık olmasına karşın özellikle kış aylarında kentin yüksek dağlarında soğuk rüzgârlar hissedilmektedir.
Bitki Örtüsü; Her mevsim yağışlı Rize ve çevresinin bir yanı deniz, bir yanı su kaynakları –Fırtına, Çağlayan, Arılı, Hemşin, Sabuncular, Taşlı, İyi, Venek, Durak, Fındıklı, Hala, Büyük, Kara, Taşlı dereleri, Pazar Suyu, Balamya Çayı ve Ambar-Buzul Sirk Gölü, Büyük Deniz, Karadeniz, Mesuk Gölü, Hoçgölü, Çennovit, Meterez, Derebaşı, Çukur, Davalı, Döner, Yıldız, Zincirli, Kara, Beşik, Döner, Micovit, Kovdakit, Kumlu ve Öküzyatağı gölleri– bir yanı da 2800 m. yüksekliğe kadar çıkan % 48 ormanlık alanlarda çok sayıda ve farklı türlerdeki ağaçlarla- kayın, kestane, ıhlamur türleri, gürgen, karaağaç türleri, yabani Trabzon hurması, yabani karayemiş, yabani kiraz, defne, çınar, tesbih ağacı, meşe, dişbudak ve şimşir– çevrilidir.
İl genelini oluşturan % 78 dağlar, tepeler –3937 m. Kaçkar, 3521m. Barut, 3560 m. Hunut, 3458 m. Koyunsokağı Vacakar, 3562 m. Bulut, 3492 m. Altıparmak, 3511 m. Ziglat, 3354 m. Demir, 3560 m.Hipot Dağları, Üçdoruk-Verçenik- 3709-3354 m. Tekfur, 3937 m. Kaçkar, 3420 m. Çaymakçur, 3406 m. Gudashevsivrisi, 3342 m. Koyunsokağı, 3334 m. Marsis, 3322 m. Aşağı Karataş tepeleri– % 21 platolar ve yaylalar , % 1 ovalar ve vadilerde her yer ağaçlar, meyve ve çay, fındık bahçeler, % 24 çayır ve meralar, % 21 tarım alanları ile kaplı ve her yerde yemyeşil bir görünüm hâkimdir.
Ulaşım; Rize ve çevresine ülkenin her yerinden karayolu ile kolaylıkla ulaşmak mümkündür.
Ayrıca il merkezi ve bazı ilçelerine denizyolu ile de ulaşılabilen Rize’ye Artvin ile arasındaki havalimanıyla da ulaşmak mümkündür.
Tarihi;
Rize genelinin tarihi ele geçirilen buluntulardan- hayvan, tarım vb.- bölgede Asya kökenli halkların yaşadığı ancak uzun süreli yerleşik yaşamın MÖ 7. yy. Anadolu’da kolonileşme dönemine gittiği arkeolojik çalışmalardan anlaşılmaktadır.
Rize’nin Miletli denizcilerin kıyılarda kurduğu 10 empeiondan- Pazar yerinden biri olduğu ve kent adını bu dönemde pirinç üretimi için bolca kullanılan bir nehirden ve Rumca- Rıza, Osmanlıca Rize-ufak kırıntı anlamına gelen Rhizios- Rhizaion geldiği- biri olduğu bilinmektedir.
Kent ve çevresinde MÖ 765- MÖ 735 Urartu Kralı II. Sardur, MÖ 720 Kimmer, MÖ 680 Saka, MÖ Med ve MÖ 550 Perslerin ardından MÖ 323 İskender ile birlikte bölgeyle beraber Makedon ve Helen kültürü gelmiştir.
Daha sonra bölgede bir süre Pontos, Kapadokya ve Bithynia gibi krallıkların da yaşadığı araştırmalardan anlaşılmaktadır.
MÖ 5. yy. Herodot göre, bölgede Karadeniz’in güneyinden gelen Alaza-Laz kavimleri yaşamaktaydı.
MÖ 180 yılında Kral Pharnakes ve MÖ 100 Partlar tarafından yönetilen Rize’de MÖ 10 yılında Roma, 395 Bizans egemenliği altında kalmıştır. Kentin 4. yy. da Sasani ve Bizans arasında sık sık el değiştirmiştir.
Daha sonra 646 yılında bir süre Arapların eline geçen kent ve çevresi 1071’den sonra Türkler ve Selçuklularla tanışmıştır.
1098 Danişment, 1204 Trabzon Rum İmparatorluğu sonrası Rize, 1461 yılında Osmanlı topraklarına katılmış ancak 1466 Karamanoğulları, 1501 Akkoyunlularında baskınlar yapıp kısa süreli de olsa kentte egemen oldukları bilinmektedir.
1514 sonrasında tamamen Osmanlı toprağı olan Rize, Cumhuriyet’in ilanından sonra 1924 yılında da il yapılmıştır.
Rize ve çevresindeki tarihi ve doğal merkezler;
13-1-1- Rize Kalesi;
Kente hâkim bir noktada, 180 m. yükseklikteki bir kayada, 14. yy. iki bölümlü İç-Aşağı Kale olarak tasarlanan yapı 480 m.2.lik bir alana yayılmıştır.
Kalenin özellikle Aşağı Kale bölümünün neredeyse tamamen yok olduğu görülmektedir.
Zamanla onarımlar da geçiren kalenin surlarının ve kulelerinin parçaları günümüze ulaşabilmiştir.
13-2-1- Çamlıhemşin- Kale-i Bala;
Kent merkezine 40 km. uzaklıkta, Hisarcık Köyü’nde, 150 m. yükseklikte bir kayaya inşa edilen kale, MÖ 200 yılında yapılmıştır.
16 burcu ve bir gözetleme kulesi olan kale zamanla harap duruma düşse de surlarının hala geçmişten bugüne dimdik ayakta olması insanı hayrete düşürmektedir.
13-2-2- Çamlıhemşin- Zilkale- Zil Kalesi;
Mimarisi ve malzemesinden 6. yy. yapıldığı düşünülen kalenin aslında kimlerin yaptırdığı hakkında tam bir bilgi bulunmamaktadır.
Bölgeye hâkim yüksek bir kaya kütlesi üzerinde ortaçağ kalelerine benzeyen yapı Fırtına Vadisi’nde yüksek bir kaya üzerine yapılmıştır.
Moloz taştan yapılan kalenin düzgün bir planı olmamasına karşın iç, orta ve dış surları oldukça belirgindir.
Kalenin 2 m.yi bulan kalın duvarları ve 5 katlı baş kulesi son derece göz alıcıdır.
13 -2-3- Hemşin- Çamlıhemşin;
Hemşin’in dört il- Erzurum, Bayburt, Rize-Artvin– ile sınırı bulunmaktadır.
Kıyıya sadece 50- 60 m. uzaklıkta olan kent, 4000 m.ye varan yüksek dağ silsilesi- Kaçkar Sıradağları -Kaçkar- 3932 m., Dilek- Varşanak- Verçenik- 3711 m., Tatos- 3560 m., Altıparmak- 3492 m. Kemer Kaya, Cimil, Bulut-Kuşaklı -Kemerli Kaçkar 3510 m., Marsis 3605 m., 2000m.-4000m.- ile çevrilidir.
13 -2- 4- Hemşin- Çamlıhemşin- Fırtına Vadisi ve Haçıvanak Vadisi;
Doğu Karadeniz ili Rize’nin denize sınırı olmayan merkez ilçesi, 885 km2.lik alanının denizden 4000 ile 2100 m. yükseklikte % 80’i sık ormanlardan ve bu ormanların önemli bölümü doğal yaşlı ağaçlardan oluşan bir doğa harikası Hemşin, 2100-350 m. deniz yönünde kademeli olarak inen yaylaların çokluğu –Hazindağ, Koluna, Palovit, Amlakit, Kunçuldeğ, Apevanak-Apıvanak, Hacıvanak, Aşağı Kavrun, Laz, Tafteni, 2000 m. Sal, Şenyuva- Çinçiva- Samistal, 2000 m. Pokut Handüzü, Çağrankaya, Vaşa, Petran, Demirkapı-Homeze, Sivrikaya, Anzer, Ovit, Gölyayla, Sal, Hazindağ, Golezana, Çat, Verçenik, Ambarlı, Kito- ile dikkat çekmektedir.
Çamlıhemşin’in 15-20 km. güneyindeki bölge Fırtına Deresi’nden dolayı, Fırtına Vadisi olarak adlandırılmaktadır.
Fırtına Vadisi’nde yer alan diğer vadiler- Haçıvanak, Avusor, Kavrun, Çermeşik- ile göller-Kıblekaya, Horçan, Büyük Deniz Gölü, Kumlugöl, Coşkun, Çabuk, İsimsiz, Karagöller, İkizgöl, Derebaşı, Kapılı- ve yaylalar, dağlar ve tepelerde sayısız küçük pınar ve derelerin yanında- Çamlıhemşin, Hala dereleri, dağlar- Verçenik, Tatos, Cimil, Hunut dağları- zirveye doğru buluşarak bölgenin doğal yaşam alanını oluşturmaktadır.
Pek çok nehir tarafından beslenerek çoğalan Fırtına Deresi, Fırtına Vadisi- Havzası sahip olduğu doğal özelliklerine bağlı olarak dünyada korunması öncelikli 200 ekolojik bölgeden biri olarak seçilmiştir.
Havza yılda 2400 mm. yağışı ile yılda 250 gün yağmurludur. Ayrıca önemli bir kuş cenneti de olan bölgede 100 farklı kuş alanı bulunmaktadır.
Fırtına Vadisi’ne yapılan on kadar tarihi taş köprü ile nehrin bir yakasından diğerine geçişler sağlanmaktadır.
Bölge yakın zamana kadar doğal koşulları nedeniyle bağımsızlığını koruyabilen önemli bir merkezdi. Son yıllarda barajlar, HES’ler yüzünden burası da insanın pençesinden kendini kurtaramayarak hüzünlü bir görüntüye bürünmüştür.
Oldukça eski bir insanlık tarihini de içinde barındıran Hemşin ve Fırtına Vadisi’nde 8. yy. dan beri yerleşimin olduğu, adının da Ermeni Hamam Bey’den dolayı, Hahameşen- Hamam’ın Şehri değişerek, Hemşin’e dönüştüğü varsayılmaktadır.
Yakın zamana kadar çok sayıda Ermeni’nin de yaşadığı bölge’ de başta 15.-16. yy. manastırlarla ilgili önemli bilim ve pedagojik çalışmalar yapıldığı bilinmektedir.
Özellikle Çamlıhemşin Konaklar mevkiindeki çoğunluğu 19. yy. taş konaklar ve ahşap evler doğal ve tarihi güzelliği bir arada gözler önüne sermektedirler.
13 -2-5- Çamlıhemşin- Ayder Yaylası;
Çamlıhemşin’e 19 km. uzaklıkta, sadece Rize’nin değil tüm Karadeniz Bölgesi’nin en bilinen yaylası Ayder, doğal özelliği ve güzelliği ile her yıl çok sayıda ziyaretçi çekmektedir.
50 C sıcaklığa sahip, pek çok hastalığa iyi gelen kaplıcası Gürgendibi ve Gelintülü şelalaleri olan Ayder Yaylası son zamanlarda artan konaklama ihtiyacını karşılamak için yapılan mekânların yazık ki bölge ile uyum içinde olmayışı doğa severleri endişelendirmektedir.
13 -3- 1- Pazar- Pazar Kalesi- Kız Kulesi;
Bölgenin önemli savunma ve gözetleme merkezlerinden biri olan Pazar’da yüksek bir tepe üzerinde, Kız Kulesi olarak da adlandırılan kalenin Cenevizliler zamanında yapıldığı saptanmıştır.
Zamanla onarılsa da halen harap durumdaki yapının gözetleme kulesi günümüzde de görülebilmektedir.
Bölgedeki tarihi camilerden; Rize kent merkezine yakın, 1570 yılında, İskender Cafer Paşa tarafından, kesme taştan dönemin cami mimarisine bağlı kalınarak tasarlanmış ve 24 kasnaklı kubbesiyle dikkat çeken İslampaşa- Kurşunlu- Cami, 16. yy. Yavuz Sultan Selim’in annesi Gülbahar Hatun tarafından, kare planlı olarak yapılan, zamanla çeşitli onarımlar geçiren, kubbeli ve şirin bir yapı olan Gülbahar Cami, Cafer Paşa tarafından, 15. yy. yaptırılan dönemin mimari özelliklerini yansıtan Çayeli- Caferpaşa Cami, 1801 yılında, süslemeleriyle de dikkat çeken yontu taş ve ahşaptan yapılan Seslikaya Köyü- Seslikaya Köyü Cami bölgedeki önemli İslam eserleri arasındadır.
13 -4 -1- Elevit- Yaylaköy- Yaylası;
Ayder Yaylası’na göre daha kendine özgü yayla evlerine sahip Elevit, 1800 m. yükseklikte yer almaktadır. Bölge halkı tarafından uzun süreli- yılın 7- 8 ayı- daimi ikametgâh olarak kullanılan Elevit Yaylası muhteşem doğası, dinginliği ve doğallığı ile görenleri büyülemektedir.
13 -5-1- Tirovit Yaylası;
2300 m. yükseklikteki yayla bulutlara dokunacak hissi uyandıran ender doğal güzelliğe sahip yerlerden biridir. Yaylanın doğasına özgü taş evleri son derece rahat, kullanışlı bir o kadar da güzeldirler.
13 -6-1- Yukarı Kavrun Yaylası;
Kaçkar’ın zirvesine en yakın yerdeki yayla, daha çok bölge sakinleri ve doğa yürüyüşü yapanlar tarafından tercih edilen ender güzellikte bir yayladır.
13 -7-1- İkizdere- Anzer- Ballıköy Yaylası:
İkizdere’ye 85 km. uzaklıkta, Kırklardağı eteğinde, Meles, Petran, Kabahor, Garzavan yaylalarıyla çevrili, 2105 m. yükseklikteki geçiş yönündeki dünyanın en iyi ballarından birini üreten Anzer-Ballıköy yaylasına, birkaç yönden –Çoruh, Bayburt ve Trabzon Uzungöl Turizm Merkezi’ne ulaşılabilir.
Özellikle son yıllarda yürüyüş, doğada dinlenme, tırmanma, fotoğrafçılık için son derece önemli bir yer olan yaylaya, çok sayıda ziyaretçi çeken yaylanın yanında yeme- içme ve konaklama yerleri vardır.
Rize ve civarının bozulmamış doğası, bölgeyi saran yeşilin her tonu, yanında denizin olması, ormanlarda sayısız ağaç ve bitki türünün olması, engebeli arazisi, doyulmaz su kaynakları vb. ile bölgeye özellikle son yıllarda çok sayıda insan doğa, spor- dağ- kaya tırmanışı- yürüyüşü, oltacılık, yürüyüş, kampçılık, jeep safari, snowboard, vadi ve yaylaların havasını koklayıp doğal ortamda doğal yiyecekler ve balıklardan tüketmek, mesire ve piknik yerlerinde zaman geçirmek, doğal plajlarından yararlanmak vb.-ziyaret etmektedir.
Ayrıca bölgede yer alan şifalı sularından Andan,Şimşirli ve Varda İçmeleri ile Ayder Kaplıcası da bölge için önemli doğal merkezlerdir.