Harran’daki Tarihi Eserler; Harran Höyük, Ay Tanrısı Sin Mabedi, Harran Kalesi ve Surları, Harran Üniversitesi

Buluntulardan tarihi MÖ 6000 Samarra- Halaf yıllarına kadar giden Harran Antik Kenti içinde 35.5 m-22 m yüksekliğinde ve yaklaşık 1 km2’ lik alana sahip höyüğe kentin neredeyse tüm kapılarından ulaşılmaktadır.

MÖ 3000-MS 13. yy.’a kadar kesintisiz yaşamın olduğu höyükte çok sayıda mimari kalıntıya rastlanmaktadır. 

1272 Moğol istilalarına kadar önemli bir yerleşim yeri olan Harran’ın önemli yapısı höyükte Zengi ve Eyyübüler dönemine ait sokak kalıntıları bulunmuştur. 

Bu evlerden bazılarının duvarlarında Ay Tanrısı Sin için yapılan tapınağa ait Yeni Babil Dönemi’nde yazılan çivi yazılı tuğlalar bulunmuştur.

Ay Tanrısı Sin Mabedi;

Harran Höyükte, İç Kale ya da Ulu Cami yerinde olduğu varsayılan tapınağın Yeni Babil Dönemi’nde yapıldığı varsayılmaktadır. Kültepe ve Mari tabletlerine göre MÖ 2000 yıllarında Ay Tanrısı Sin ile anlaşma imzalanmış, MÖ 1000  Hitit tabletlerine göre ise Ay Tanrısı Sin ile Güneş Tanrısı Şamas anlaşmalara tanık yapmışlardır. Bu da tapınağın tarihini çok eskilere götürmektedir. Kentte MÖ 11. yy.’a kadar etki olan Babil, Hitit ve Asurluların Sabiizm inancı (Ay, Güneş ve gezegenlerin kutsal sayılması) bölgenin astronomik olarak gelişimine katkı sağlamıştır.

Tabletlerinde ilahlarıyla birlikte Harran’nın adı da sıklıkla geçmektedir.

Harran Kalesi ve Surları;

İl merkezine 44 km uzaklıkta, Harran’nın güneydoğusunda, yarım yuvarlak Harran’nın İç Kale ve Aşağı Sur olarak iki bölümden oluşan kalesi kent surlarına bitişik yapılmıştır.

Dikdörtgen planlı, 90 m- 130 m boyutlarındaki kalenin köşelerinde onikigen kuleler bulunmaktadır. MÖ 2000’den başlayıp Babil, Hitit ve Asurlular arasında yaygın, nerdeyse Hıristiyanlık Dönemi’ne kadar devam eden Sabiizm inancına – Ay, Güneş ve gezegenlerin kutsal sayılması– ait bir Sabii Tapınağı üzerine inşa edilen kale, 744  Emevi Halifesi II. Mervan tarafından yapılmıştır.

Dış kale kısmını meydana getiren, kenti çevreleyen dairesel kesme taştan yapılan kalın surların uzunluğu yaklaşık 4 km, yüksekliği ise 5 m’yi bulmaktadır. Surların arasında 15m-17 m yükseklikteki 187 burç vardı. 

50 koridor ve 150 odanın bulunduğu varsayılan kale ile surlara 8 ya da 6 -Halep, Rakka, Aslanlı, Musul, Bağdat ve Anadolu -kapı ile girilmekteydi. Bugün sadece Halep kapının kalıntıları görülebilmektedir.

Harran Üniversitesi;

Şanlıurfa Merkezi’ne 44 km uzaklıkta, bugün kurumuş olan Cüllab ve Deysan ırmaklarının alüvyonlarıyla oluşmuş Harran Ovası, Kuzey Mezopotamya’nın batıyla bağlantısını sağlayan yol üzerindeki üniversite MÖ 4000 yıllarına tarihlenir. 

Ay, Güneş ve gezegenlerin kutsal sayıldığı çok tanrılı dönemden uzaya olan ilgi ve önem antik dönemden başlayarak giderek artmıştır. Harran’da antik çağın bilim ve felsefe merkezlerinin başında gelmekteydi.

Dünyanın ilk üç astronomi ve felsefe okulu açılarak Harran Ekolü oluştu rulmuştur.Üniversite bin yıllar boyunca gelişimini sürdürmüştür. 

MÖ 323 yılından sonra Anadolu’da başlayıp İskenderiye’ye uzanan Hellenizm ile başlayan pek çok alandaki –mimari, sanat, felsefe, spor, bilim, astronomi, tıp, matematik vb.- yenileşme ve gelişim buradaki üniversiteye de yansımıştır.

Harran Üniversitesi uzun yıllar pek çok nitelikli hocanın ders verdiği bir okula dönüşmüştür.

Bu daha sonraki dönemlerde de devam etmiştir.

Özellikle (584-644) Hz. Ömer zamanında İskenderiye’deki bilim ve felsefe okulu dağıtılınca buradaki hocaların Tarsus, Antakya ve Harran’a geldikleri bilinmektedir.

Bu durum 744 Emevi Halifesi II. Mervan kenti başkent yaptığında ve 750 Abbasi Halifesi Harun Reşid döneminde de artarak devam etmiştir.

Okulda özellikle din, astronomi, tıp, matematik ve felsefe olmak üzere beş bölüm temel alınarak dersler verilmiştir.

Harran Üniversitesi öğrencileri yanında ünü sınırları aşan çok sayıda öğretmen de yetiştirmiştir.

Türk dönemlerinde Darülfünun Külliyesi olarak hizmet veren Harran Üniversitesi, Timur zamanında tahribata uğradığı için gözden düşmeye başlamıştır.

Yavuz Sultan Selim üniversiteye dört kapı, büyük bir şadırvan, derin bir kuyu, mihrap ve rasat kulesi eklenerek tekrar canlandırmaya çalışılmıştır. 

Halen konik evlerinin yanında Harran’da üniversite gözetleme kulesi, kalesi, yığma tepe, surları, kalede silah ve erzak depoları, su depoları, su sarnıçları ve ahırlar bulunmaktadır.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top