GÜMÜŞHANE

9-Gümüşhane; 

Coğrafi;

Komşular; Gümüşhane ili, Bayburt, Batısında Giresun, Kuzeyinde Trabzon ve Güneyinde Erzincan illeri ile komşudur.

İlçeler; Kelkit, Köse, Kürtün, Şiran, Torul ve Merkez ilçe Gümüşhane.

Yüzölçümü; 6575 km2.

İklim; Doğu Karadeniz havzasında, Kuzey Anadolu sıradağlarına sırtını dayadığı 3000 m. yükseklikteki tepede son derece engebeli bir arazide yer alan Gümüşhane, çevresindeki rüzgârlardan etkilenerek soğuk karasal iklim etkisi altındadır. 

Her mevsim nemli Gümüşhane’de yaz aylarında gündüzler sıcak iken geceler serin ve kuraktır. İl ve çevresinde kışların uzun, soğuk ve kar yağışlı olduğu görülür.

İl ve çevresinde en fazla yağış ilkbaharda ayında görülmektedir.

Bitki Örtüsü; Denizden 1210 m. yükseklikte, % 60- 71 yüksek dağ ve tepelerle- Zigana- Kalkanlı- 2652 m. Kalkanlı- Yayla Tepe, Soğanlı, Kelkit, Gümüşhane, Kop ve 2758 m. Otlukbeli Dağı- Hatabi, 3331 m. Abdal Musa, – 2572 m. Gümüşhane Dağı- Alitaşı ve 2507 m. Elmalı tepeleri ve Pöske Vauk, Köse dağlarıyla– çevrili Gümüşhane, ilkbahar yağmurları ve doğal su kaynakları- Harçit, Kelkit çayları, Soğanlı, Şarak, Çakır, Balıklı, Yıldız, Aygır gölleri– ile beslenmektedir. 

%  29 plato ve yaylalar –Şiran, Lykos -Kelkit, Köse, Merkez, Torul, Kürtün platoları, Çimendağı Yaylası– ve  % 11 ovalar ile vadilerde- Satala- Sadak Ovası- Kelkit, Kale, Torul, Kürtün vadileri – yerleşimin çok olduğu il topraklarının % 26’sı tarım arazisi, % 22’si orman ve fundalıklarla- ladin, sarıçam, iğne yapraklı ağaçlar- kaplı bir ildir. 

Ulaşım; Engebeli bir arazisi olmasına karşın Gümüşhane ve çevresinde gittikçe gelişen ve düzleşen karayollarıyla özellikle Trabzon- Rize -Artvin, Erzurum- Erzincan, Giresun- Ordu- Samsunyönlerinden kolaylıkla ulaşmak mümkündür. Ayrıca Köşe- Örenşar havaalanıyla da kente  ulaşılabilir.

Tarihi; 

İpek Yolu üzerindeki konumu nedeniyle Anadolu’nun önemli kavşak kentlerinden biri olan Gümüşhane ve çevresinin tarihinin MÖ 3500- MÖ 3000 ilk tunç çağına kadar gittiği ve o dönemden beri bölgede tarım faaliyetlerinin yapıldığı arkeolojik çalışmalarla ortaya çıkarılmıştır. 

Hititlerin alışveriş aracı olarak gümüş madenini kullandıkları kentte, Frig, Kaşka, Hun ve Peçenek, Bizer ile Muşkiler yaşamışlardır. 

Daha sonra MÖ 860 Asurlular Gümüşhane ve çevresine özellikle gümüş ticareti yapmak için gelmişler ve kente Azzi Hayaşa demişlerdir. 

MÖ 756 yıllarında maden işlemekte usta bir uygarlık olan Urartuların egemen olduğu Gümüşhane’de sırasıyla MÖ 560 Med, MÖ 550- MÖ 350 Pers, Kimmer, MÖ 480 Khalip- Khaledi-Haldiler, MÖ 400 İmparator II. Artakserkses, MÖ 334- MÖ 331 İskender, Helen, Makedon, Roma, Ermeni, MÖ 301 Pontus, MÖ 20 Roma, 395 Bizans tarafından yurt edinilmiştir. 

Bizans egemenliğinde iken kent, Yunan dilinden esinlenerek konulduğu düşünülen Argyropolis-Gümüş Kenti olarak adlandırılmakta idi. 

Zaman zaman Ermeni, İran ve Bizans arasında da el değiştiren kente daha sonra Trabzon İmparatorluğu, 634 -644 Arap, Ermeni dönemlerinin ardından 1016 Türkmenler gelmiştir. 

1071 yılında Selçuklularla tanışan Gümüşhane, 1461 Fatih zamanında Osmanlılar tarafından alınsa da zaman zaman çeşitli uluslar –Danişment, Eratna Beyliği, Saltuk, Akkoyunlu ve Safevi- arasında el değiştirmiş ancak 1514 Yavuz Sultan Selim döneminde tamamen Osmanlı toprağı olmuştur.

I. Dünya Savaşı sırasında 1916 yılında Ruslar tarafından işgal edilen kent, 1918 yılında özgürlüğüne kavuşmuştur. 

Cumhuriyetten sonra yerleşim yeri Gümüşhane adıyla il olmuştur.

9- 1- 1- Gümüşhane- Keçikale;

Kent merkezine 20 km. uzaklıkta, denizden 1560 m. yükseklikteki dik kayalarda, 78x 27 m. boyutlarında, 5-15 m. yükseklikte duvarları olan kalenin iki girişi bulunmaktadır. 

Yapının yanında su sarnıcı, depolar ve 15 m. doğal kaya sığınak, iki katlı, pencereli burçlar bulunmaktadır. 

Bölgenin önemli tarihi yapılarından olan kale bazı zamanlar hapishane olarak kullanılmış ve yakın tarihte büyük bir onarım geçirmiştir. 

9-1-2- Gümüşhane- Karaca Mağarası;

Kent merkezine 17 km. uzaklıkta, denizden 1550 m. yükseklikte, Cebeli Köyü yakınlarındaki mağara 10-15 milyon yıl öncesine ait olduğu anlaşılmaktadır. 

Mağaranın içinin daimi ısısı 12-17 C, ve 5, 70 oranında nemi bulunmaktadır. 

105- 150 m. uzunluğunda, 18 m. iç yüksekliği ve 1500 m2. alanı olan mağaranın içindeki karstik şekiller, kireçtaşları, sarkıt ve dikitleri, sütunları, damlataşları, mağara iğneleri, gülleri, incileri, çiçekleri, org desenli duvarları, bayrak şekilleri, filkulakları, renkli travertenleri, havuzları doğal ortamı ile son derece dikkat çekici bir yeraltı sarayına benzetilebilir. 

Tarihin çok eski dönemlerden beri varlığı bilinen mağaranın içinin havası, oluşumların çeşitliliği ve farklılığı ile dünyanın en özel mağaralarından biri olarak çok sayıda ziyaretçiyi bölgeye çekmektedir. 

Mağaranın etrafında çok sayıda turistik tesis de bulunmaktadır. 

Ayrıca Kelkit- Yaylık Köyü yakınında, başta maden suyu olmak üzere insan sağlığı için yararlı suların aktığı çok özel ve değerli bir yer olan Yaylık Mağarası da önemli bir turizm merkezi olmaya başlamıştır.

İl ve çevresinde, Gümüşhane- Hatuna Manastırı, Torul- Meryem Ana Manastırı, Sinan Çakırkaya Köyü- Çakırkaya kiliseleri bölgede mübadeleye kadar kullanılan, dönem mimarilerini yansıtan önemli dini merkezlerdir.

Gümüşhane’nin doğusunda, geçtikleri vadilere- Kova Beli, Orta Harşit, Kürtün -ve yaylalara- Dulağa, Kadırga, köylere- Gümüştuğ, Esenyurt, Doğankent- yaşam kaynağı olan pek çok pınar, dere –Sifon, Gümüşhane, Avliyana, Mavragel, Keçi, Erikbeli, Haşara, Krom, Korum, İkisu, Süten, Çit, Fırtına – ile çayın kaynağı Vauk Dağı’ndan çıkıp Giresun- Tirebolu’dan Karadeniz’e dökülen Doğankent Çayı’da denilen 160 km. lik Harşit Çayı, 3000 km2.lik alan, elma ağaçlarıyla dikkat çeken Harşit Havzası’nı beslemektedir. 

Doğal güzellikleri, berrak suları, temiz doğası, meyve ağaçlarıyla çevrili, av hayvanlarının çokluğuyla bilinen Kelkit Çayı Vadisi de bölgede önemli doğa merkezlerinin başında gelmektedir.

Ayrıca, Gümüşhane’ye 50 km. uzaklıkta, Dumanlı Köyü’nde, çok sayıda konaklama tesisi, yeme-içme alanları, son derece güzel manzarası ve doğasıyla son derece dikkat çekici bir dinlenme yeri olan Yağmurdere- Dumanlı- Taşköprü, yine doğası için çok sayıda ziyaretçiyi bölgeye çeken, yeterli konaklama alanı da bulunan Kürtün- Söğüteli Köyü- Kazıkbeli Yaylası, denizden 1800 m. yüksekte, Süme Deresi Vadisi’ndeki, Kürtün- Özkürtün Beldesi- Erikbeli Yaylası, Kürtün- Süme Kadırga Yaylası, denizden 2500 m. yüksekte, çok sayıda kayak pisti ve konaklama tesisine sahip Gümüşhane- Çakırgöl Turizm Merkezi, Harşit Çayı üzerinde, ormanlara arasında, muhteşem manzarasıyla dikkat çeken Torul- Torul Çavlanı ve çok sayıda konaklama tesisi, yeterli aktivite alanıyla Torul- Zigana Turizm Merkezi önemli doğal merkezlerden biridir.

Yine yemyeşil doğal alanlarda yerel mimarileriyle dikkat çeken konaklar ve evlerle Kentsel ve Doğal Sit Alanı olan Süleymaniye Mahallesi, tarihi evleriyle Arzular- Sarçiçek Köyü odaları da turistik ve tarihi öneme sahip önemli bir yerlerdir. 

Buradaki bir diğer önemli doğal alan da heyelan set gölü, denizden 1900 m. yükseklikte, ladin ağaçlarıyla ünlü Limmi, içinde 500 m.lik ağaçlarıyla tanınan, doğal güzelliği ve özellikleri ile bölge ve ülke için son derece önemli bir yer olduğu için koruma altına alınan, 2630 dekarlık Örümcek Ormanları Tabiat Parkı şelaleleri görülmesi gereken yerlerin başında gelmektedir.  

Çimen Dağı eteklerinde, 40 farklı kaynaktan beslenen, Kelkit Çayı Vadisi’ne 20 m. yüksekten akan sularıyla muhteşem bir görüntü sergileyen, etrafı ormanlarla çevrili, çevresinde çok sayıda değirmenin göze çarptığı, sularının yazın soğuk, kışın sıcak olmasıyla bilinen bölgenin en güzel ve özel yerlerinden biri olan Şiran- Seydibaba Köyü- Tomara Şelalesi çok güzel bir doğa alandır. 

Beş adet buzul göl ve bir adasıyla dikkat çeken, ormanları, bitki çeşitliliği ile eşsiz bir doğal merkez Torul- Artabel Gölleri Tabiat Parkında- Beşgöller, Karagöller, Karanlık Göl de kentteki önemli doğal merkezlerden biridir. 

Ayrıca Kanuni Sultan Süleyman zamanında yapılan sonradan tekrar onarılan Süleymaniye Cami, 1582 yılında yapılan Tekkeköy- Hacı Çağıran Baba Türbesi, 1550 yılına ait, Pir Ahmed Köyü- Pir Ahmed Türbesi ile denizden 2000 m. yükseklikte, Zigana- Gümüşhane- Erzurum yolu üzerinde, Van Beylerbeyi Hüsrev Paşa’nın yaptırdığı Zigana Kervansarayı ve Kalesi, Selçuklular zamanında Gümüşhane- Erzurum Yolu üzerinde, iki gözlü, sivri kemerli, zamanla harap durumda bulunan Tohumoğlu Köprüsü de bölgede önemli ve görülmesi gereken bir yerlerden bazılarıdır.

Gümüşhane ve çevresindeki tarihi ve doğal yerler;

9-2-1- Yağlıdere- Krom Şehri;

Gümüşhane’ye 36 km. uzaklıkta, Yağlıdere Köyü’nde, zengin yeraltı kaynakları nedeniyle tarihin ilk yıllarından beri çok sayıda uygarlığa ev sahipliği yapan Krom Vadisi bulundurduğu tarihi değerlerden- 15 kilise ve şapel, kemerli köprü, taştan Rum eveleri, surlar, değirmen– dolayı 2010 yılında, Arkeolojik Sit Alanı ilan edilmiştir. 

Krom Şehri -Vadisi halen bölgede gezilip görülmesi gereken önemli bir yerdir.

9-3-1- Dumanlı- Santa Harabeleri;

Gümüşhane’ye 72 km. uzaklıkta, Dumanlı Köyü yakınındaki Santa, 17. yy. çeşmeleri ve kiliseleriyle dikkat çekmektedir. 

Çok sayıda mahalleye- Binatlı, Terzili, Zurnacili, Piştovlu, İşhanlı, Çinganli, Çakallı– sahip Santa, Rumların dini, ticari ve kültürel merkeziydi.

Ancak konumu nedeniyle Rum çeteler tarafından da sık sık yağmalanan Santa, halen engebeli arazide, yeşillikler içinde zengin bitki örtüsüne sahip mahalleleri ve 300’den fazla tek katlı taş eviyle Arkeolojik ve Doğal Sit Alanı olarak ilan edilmiştir.

Santa Harabeleri bölgenin önemli bir tarihi ve doğal merkezdir.

9 -4- 1- Kelkit- Sadak- Satala Antik Kenti;

Kelkit- Sadak Köyü’nde tarihi boyunca önemli bir konumdaki Sadak’ta –Kapadokya, Karadeniz, Fırat– arasında  Asur, Makedonya, Roma, Bizans dönemlerinde yerleşimin yoğun olduğu bilinmektedir.  

Roma döneminde 15. Lejyon- Lego Apollinares en büyük ve önemli karargâhına sahip Sadak- Satala halen sahip olduğu yapı ve yapıtlarla Arkeolojik Sit Alanı olarak kabul edilmiştir. 

Kentte 15. yy. 47 gözlü kemerli bir de köprü de son derece dikkat çekici tarihi bir yapıdır.

9-5-1- Olucak- İmera- Olucak- Manastırı;

Gümüşhane’ye 38 km. uzaklıkta, Olucak Köyü sınırları içindeki 1350 yılında inşa edilen dikdörtgen planlı, etrafı duvarlarla çevrili İmera Manastırı şapel ve rahip evleri ile dikkat çekmektedir. 

Günümüze kadar sağlam gelen, dikdörtgen planlı  şapeli ile İmera Manastırıyla ve Olucak- İmera-Olucak Köyü  Arkeolojik Sit Alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır. 

9-6-1- Vank- Canıca- Canca Kalesi;

Gümüşhane’ye 8 km. uzaklıkta, Vank Köyü yakınlarında Kale Deresi Vadisi’nde, 1500 m. yükseklikte, üç bölümlü, çevresi 1.5 m kalınlığında burçlarla çevrili kale bölgenin önemli tarihi yapılarındandır. 

Hitit, Roma, Bizans dönemlerinde de kullanılan, kesme, moloz taştan yapılan ve uzunluğu 12 m. kalenin kulesinde 17 m2.lik bir de su sarnıcı bulunmaktadır. 

İç duvarlarında İncil’den alınan sahnelerle bezeli şapeli de bulunan yapının geniş bir de avlusu vardır.

Kayalara yapılan Dörtkonak Köyü- Edire Kalesi, Torul- Torul- Ardasa kaleleri önemli tarihi kalelerdirler.

9- 7- 1- Esenyurt- Kov Kalesi;

Gümüşhane’ye 21 km. uzaklıkta, Esenyurt Köyü yakınında, Karadeniz ve Doğu- Batı kavşağında yer alan bölgenin en gösterişli kalesini 1361 yılında III. Aleksios yaptırmıştır. 

1760 m. denizden yüksekte, 130 m.lik bir kayaya yapılan kale Selçuklular zamanında da kullanılmıştır. 

Dikdörtgen planlı, doğu -batı uzantısı 70 m. olan, köşeli duvarları ve düzgün üçgen burçlarıyla iç- dış kale olarak tasarlanan yapının sarnıç ve mutfak bölümleri de halen görülebilmektedir. 

Yakın zamanda onarılan, etrafında Ortaçağ ve yakın çağa ait seramik parçaları da bulunan- kale hala eski görkemiyle bugün de görülmesi gereken önemli bir tarihi yapıdır

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top