ERZİNCAN

6-Erzincan;

Coğrafi;

Komşular; Erzincan,  doğuda Erzurum, batıda Sivas, güneyde Tunceli, güneydoğuda Bingöl, güneybatıda Elazığ, Malatya, kuzeyde Gümüşhane, Bayburt ve kuzeybatıda Giresun illeri ile çevrilidir.

Yüzölçümü; 11. 974 km2. 

İlçeler;Çayırlı, İliç, Kemah, Kemaliye, Otlukbeli, Refahiye, Tercan, Üzümlü ve merkez ilçe Erzincan. 

İklim; Erzincan,Türkiye’nin rakımı en yüksek illerinden, ülkenin damlarından biridir. 

Doğu Anadolu Bölgesi’nin en önemli yerleşim yerlerinden Erzincan ve çevresinde de bölge genelinden olduğu gibi karasal iklim özellikleri- yazlar kısa, kurak ve sıcak, kışlar kar yağışlı, uzun ve son derece soğuk- görülmektedir. 

İlkbaharda dağlardan eriyen kar suları ile büyük nehirler-Fırat, Karasu- çaylar, pınarlar, doğal ve yapay göllerle- Aygır, Yedi Göller, Ardıçlı Göl, Otlukbeli Gölü, Tercan ve Erzincan Baraj Gölü- il ve ilçeler yeşili kuşanmakta, miktarı, çeşidi çok meyve, sebze ve tarım ürünü yetiştirilebilmektedir.  

Ulaşım: Erzincan’a kara, demir ve havayoluyla, ilçelerine de iyi koşullardaki karayoluyla kolalıkla ulaşmak mümkündür.

Bitki Örtüsü; Sert karasal iklim ektisindeki Erzincan toprakları uzun zaman karlar altında kalmaktadır.
Genellikle step bitki örtüsüyle kaplı ilkbaharda canlanan kent topraklarının % 60’ı çayır ve mer’a, % 11’i ormanlık alanlardan oluşmaktadır. Erzincan’ın % 20’sinde kısa süreli de olsa tarım yapılabilmektedir.  

Tarihi; 

Dağlar, paltolar ve akarsularla kesilen ovalarla kaplı engebeli arazi, Fırat’ın yukarısında yer alan Erzincan ilinin tarihi çok eski dönemlere kadar gitmektedir.

MÖ 2600 Akad, MÖ 2000 Hurrilerin yaşadığı Erzincan’da daha sonra Hayaslılar ve Azzilerin hüküm sürdüğü özellikle Altıntepe ve çevresinde yapılan kazılarla ortaya çıkarılmıştır. 

İlk adı Aziris olan kent zamanla Can Aziris Can deyişiyle Erzincan’a dönüşmüştür.

Tarihi İpek yolu üzerindeki kentte MÖ 1050- MÖ 1180 Hitit, MÖ 900- MÖ 600 Urartu, MÖ 650 İskit, MÖ 612 Med, MÖ 550 -MÖ 520 Pers ve Helenlerin ardından MÖ 68 Pontus ile Roma uygarlıkları hüküm sürmüşlerdir.

Romalılar Safen- Harput Krallığı’nı yıkarak geldikleri yerleşim yerine zaman zaman işkencelerle zor günler yaşatsa da yaklaşık 450 yıl- MÖ 60’a kadar varlık gösterdikleri bilinmektedir.

Öncesinden başlayarak bu dönemde 25 farklı dilin konuşulduğu belirlenmiştir. Kentte bu kadar farklı dil ve farklı kültürden insanların yaşıyor olması halkın bilgi sahibi, entelektüel ve ticaretten anladıklarının kanıtı sayılmaktadır. 

629 yılında Bizans, 395’te Sasanilerin, ardından Emeviler ve sonrasında Mengüçoğullarıyla Türklere geçen kent ve çevresinde 900 yıl sonra Selçuklular hüküm sürmüştür.

1247 yılında Erzincan’da Moğol istilalarına uğrayan  kent Saltuklular ile İlhanlılar arasında zaman zaman el değiştirmiştir. 

Bir ara beylikler döneminde Eretna Beyliği’nin başkenti de olan Erzincan, Karakoyunluların ardından 100 yıl Akkoyunlu egemenliğine geçmiştir.

1473 yılındaki Otlukbeli Savaşı ile Fatih tarafından alınan Erzincan’da daha sonra Safeviler yaşamışsa da 1514 yılında Yavuz Sultan Selim, Şah İsmail ile yaptığı Çaldıran savaşıyla kenti tekrar Osmanlı toprağına katmıştır. 

I. Dünya savaşı sırasında 19 ay Rus işgali altında kalan Erzincan, Cumhuriyet’in ilanından sonra 1923 yılında il olmuştur.

Erzincan ve Çevresindeki Tarihi Yapılar;

6-2-1-Altıntepe

Erzurum- Erzincan yolu üzerinde Üzümlü Köyü yakınında bir tepede bulunan Eski Bronz Çağı antik kenti, Urartulara ait bir yerleşim yeri idi. 

Antik kentte yapılan kazılarda eski bronz çağına ait çok sayıdaki süslü keramik kent ve bölge tarihi hakkında bilgiler vermektedir.

Ayrıca MÖ 8. yy. miğfer, madeni eşya, kalkanlar, seramikler, fildişi eşyalar, surları, kalesi, sarayı, tapınak, açık hava tapınağı duvar resimleri, deposu ve mezarları, konutlar, sütunlu kabul salonu, tanrı, insan, hayvan figürleri, çivi yazılı tunç eşyalarda kral adları Urartu dönemi kalıntıları da bölgedeki önemli tarihi buluntulardan bazılarıdır.

Urartu dönemine ait bu nadide yapıtlar ve kalıntılar halen Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenmektedirler.

6-3-1- Tercan- Mamahatun Kervansarayı;

13. yy. gösterişli bir yapı olan kervansaray sarı kesme kireç taşından inşa edilmiştir. 

Konik çatısı 16 adet silindir kubbeden oluşan yapının taştan taç kapısı son derece özgündür. Osmanlı mimarisi özelliklerine göre yapılan restorasyonla yapı dönem özelliğini maalesef yitirmiştir. 

Üstü açık avlulu handa tüccarlar, mallar ve hayvanlar için bölümler bulunmaktadır.

Dikdörtgen mekânlar ile dizi dizi hücreleri olan hanın yakınında aynı adla anılan türbe ve hamamın da orijinalliklerini yitirdikleri görülmektedir.

6-3-2- Tercan- Abrenk Kilisesi ve Dikili Taşları;

Üçpınar Köyü, Vank Dağı yakınlarındaki kilise, çukurluk geniş bir alana yapılmıştır. 

Giriş kapısındaki kitabeye göre 1854 yılında yerel malzeme ile inşa edilen yapı, dönemin mimari ve yöresel özelliklerini göstermektedir. 

Kilisenin çevresindeki iki küçük şapel ve dikili taşlar yapıya verilen özen ve önemi göstermektedir.

Özellikle dikili taşların mimariyle süslemeleri, 12. yy. Selçuklu Prensi Nasurettin döneminde yapıldıklarını anlatan kitabeleri çok güzel ayrıntılardandır. 

6 -4-1- Girlevik Çağlayanı- Şelalesi;

Erzincan’a 30 km. uzaklıkta yer alan şelale, gerek doğal güzelliği gerekse yakınındaki dinlenme alanları ve tesisleriyle bölgeyle il için son derece önemli bir doğal merkez olarak çok sayıda insanın uğrak yerlerinin başında gelmektedir. 

Kalecik köyü yakınlarındaki 9 farklı kaynaktan iki dereyle gelen Girlevik Çağlayanı-Şelalesi’nin suları 30- 40 m. yükseklikten kayalar üzerinden üç kademe halinde akmaktadırlar. Çevresindeki bitki örtüsüyle de dikkat çeken şelale görenleri büyüleyen gerçek bir doğa harikasıdır.

Kemah Kalesi, Melikgazi Kümbeti, Otlukbeli Gölü, Aygır Gölü, Refahiye- Bahattin Paşa Anıtı, Merkez Cami, Tercan-Mamahatun Kervansarayı, Kemah- Kalesi, Mamahatun, Sultan Melik ve Terzi Baba türbeleri, Taşhan, Çadırcı Cami, Halikullah Cami, Gülabibey Cami, Bey Hamamı ile Ekşisu Kaplıcası, mağaraları-Buz, Ala, Köroğlu-mesire yerleri, şelaleleri, Treking- Munzur Melan Yaylası, Tekçam Keşiş dağları, Esence -Zirvesi, Sarıgöller, Çayırlı Esendoruk, Yedigöller, Turan Çayırı Aksu Deresi, Ardıçlı Gölü, Kemaliye- Eğin-Karanlık Kanyon, Refaiye- Dumanlı yaylaları, Rafting ve Su kayağı yerleri de Erzincan’ın doğal ve tarihi turizmi açısından görülmesi gereken yerlerdir.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top