16-Tokat;
Coğrafi;
Komşular; İlçelerinden Yeşilyurt ve Sulusaray İç Anadolu Bölgesi’de bir il olan Tokat ilinin kuzeyinde Samsun, kuzeydoğusunda Ordu, doğu ve güneyinde Sivas, güneybatısında Yozgat ve batısında Amasya illeriyle komşudur.
İlçeler; Almus, Artova, Başçiftlik, Erbaa, Niksar, Pazar, Reşadiye, Turhal, Sulusaray, Yeşilyurt, Zile ve Merkez ilçe Tokat.
Yüzölçümü; 9.998 km2.
İklim; Karadeniz Bölgesi’nin iç kesiminde yer alan Tokat ve çevresinin bir yanını deniz ikliminden etkilense de il geneli iç Anadolu karasal iklim özelliklerini göstermektedir.
Yazları sıcak ve kurak olan kent ve çevresinde ilkbahar ile kış dönemleri yağışlıdır.
Kışları kar yağışının da görüldüğü kent ve çevresi kıyı illerine göre daha soğuk ve uzundur.
Bitki Örtüsü; Sırtı % 45 oranında yüksek tepeler ile üç dağ dizisine – Canik, Kelkit, 1820 m. Dönek, 2116 m. Asmalı, 1892 m. Deveci, 1930 m. Köroğlu, 2112 m. Toraç dağları ile 1945 m. Buğalı Dağı- Cami Tepe, 2285 m. Şehnakayası, 2090 m. Geyikbaba, 1546 m. Killik, 1794 m. Keltepe, 1780 m. Somun, 1502 m. Gölağa, 2181 m. Erdembaba, 1535 m. Poyrazlık, 1779 m. İmamgazi, 1628 m. Topçam, Akdağ tepeleri- dayayan bir Karadeniz Bölgesi ili Tokat, denizden 623 m. yüksekte bir yerleşim yeridir.
Topraklarının % 50 ormanlar- meşe, kayın ve karaçam olan Tokat’ın % 14 çayır ve mera ile % 38 tarım arazisinden oluşmaktadır.
Doğal kaynak sularıyla- Yeşilırmak kolları- Kelkit, Tozanlı çayları ve Çekerek Suyu ile Zinav-Çukurgöl, Pazar- Kaz, Düden, Güllü, Kurt Gölleri ve Almus Baraj Gölü ve Belpınar, Bedirkale, Boztepe, Ataköy, Köklüce, Güzelce, Akbelen, Alpudere barajları– beslenen ve çoğunluğu özellikle ilkbahardaki yağışlarla yemyeşil olan % 40 platolar ve yaylalar- Kızılca, Ören, Topçam, Çevreli-Muhat, Alan, Akbelen- Bizeri, Gürvelik, Çatak, Çamiçi, Başçiftlik, Ceğet, Bozcalı, Seleman ve Dumanlı yaylaları– ile vadiler- Tozanlı, Yeşilırmak vadileri- Kazova, Kelkit, Behzat Deresi, Omala, Tozanlı Çayı vadileri– % 15 ovalarda- Taşova, Kazova, Artova, Erbaa, Tokat, Reşâdiye, Niksar, Turhal, Omala ve Zile ovaları– yerleşimin olduğu görülmektedir.
Ulaşım; Ülkenin her yerinden Tokat ili ve çevresine kolaylıkla karayolu, demiryolu ve havayolu ile ulaşmak mümkündür.
Tarihi;
Anadolu’nun neredeyse tamamında olduğu gibi Tokat ili ve çevresinin tarihinin de MÖ 5500 yıllarına kadar gitmesi hiç şaşırılacak bir durum değildir.
Bölgeyle beraber Tokat’ın ilk yerleşimcilerinin Hatti, Hurri, Hitit, Sami ve Asurluların olduğu yapılan araştırmalarla saptanmıştır.
Tarih boyunca Tokat ve çevresinde- antik dönemde Erbaa- Horoztepe, Hitit dönemi, Zile-Maşathöyük, Roma dönemi Sulusaray ve Roma- Bizans dönemleri, Sebastapolis, Merkez- Komana kenti, Danişmendlilerin başkenti– Niksar- 14 devlet ve 5 beyliğin yaşadığı varsayılmaktadır.
Daha sonra MÖ 8. yy. Kimmer ve İskitlerin ardından MÖ 7. yy. Medler tarafından ele geçirilen Tokat ve çevresine MÖ 6. yy. Persler yerleşmişlerdir.
Anlamı Tok- Kat- Surlu Kent olan Tokat ili, eski Gemerek Harabelerinin olduğu antik kent Comano Pontica’nın yerine kurulduğu ve tarihi boyunca değişen uygarlıklarla beraber farklı adlarla- Comano Pontika, Komana, Evdoksia, Dokia, Dokat, Kah- Cun, Sobaru, Darün- Nusret, Darün-Nasr ve Tokat -anıldığı bilinmektedir.
Bölge ve il MÖ 4. yy. Persleri Anadolu’da yenilgiye uğratan Büyük İskender, Makedon ve Helen uygarlıklarıyla tanışmıştır.
İskender ve komutanlarının yönetiminin ardından Tokat ili bir süre Kapadokya Krallığı ile Pontus Devleti arasında el değiştirmişse de MÖ 1.yy. Roma egemenliğine girmiştir.
Daha sonra Tokat ilinde MÖ 65- MS 395 Roma, dönüşümlü olarak 395- 1000 yılları arasında Arap ve Bizans, 1071’de Danişment, 1150 Selçuklu, 1308 İranlı Türkleşen Moğollar- İlhanlılar, 1335 Eretna Beyliği, 1392 yılında Osmanlılar yaşayan uluslardandır.
I. Beyazıt döneminde Osmanlı toprağı olan Tokat, Beyazıt döneminde emirlik, II. Murat zamanında beyler beyliği, daha sonra da sancak beyliği ve 1538 de voyvodalık olarak yönetilmiş, 1617 den sonra da Valide Sultanlar için has olmuştur.
Cumhuriyetin ilanından sonra 1924 yılında da il olan Tokat önemli bir yerleşim yeridir.
Tokat İli ve Çevresindeki Tarihi Yapılar;
16 -1-1- Arastalı Bedesten- Tokat Müzesi;
Kent merkezinde yer alan, Osmanlı Dönemi- 15. yy. Çelebi Mehmet zamanında yapılan Bedesten’in tuğladan tonozlar üzerinde 9 kubbesi bulunmaktadır.
İki kapıyla girilen Bedesten’in ince harçlı kolon ve tonozlarındaki titiz işçilik görülmeye değer nitelikte birer sanat eseridir.
Arastalı Bedesten, 2012 yılından beri Tokat Müzesi olarak kullanılmaktadır.
Müzede Tokat ve çevresinde Kalkolitik, Eski Tunç, Hitit, Frig, Roma, Bizans, Danişmend, İlhanlı, Selçuklu, Osmanlı dönemlerine ait arkeolojik ve etnografik eserler- mahkeme sicilleri, mühürler, sikkeler, tabletler, giyim -kuşam ve tekke eşyaları- sergilenmektedir.
16 -1- 2- Tokat Kalesi;
Kent merkezinde bölgeye hâkim dik bir tepede, MÖ 30- MS 395 Roma -Bizans zamanı, yaklaşık 500 yıl yolları ve yolcuları izleyerek güvenliği sağlamak amacıyla kullanılan kale bölgenin en önemli yapılarından biridir.
Bizans İmparatoru A. Diogenis’in de tutsak olarak kaldığı kalenin 1074 yılından sonra Danişmend, Selçuklu, İlhanlı, Eratna ve Kadı Burhanettin Beylikleri ve Osmanlı Devleti tarafından da zaman zaman onarımlar ve eklemelerle kullanıldığı bilinmektedir.
Kalenin yakınında 362 basamakla inilen iki hücreli kaya mezarının oldukça eski dönemlere ait olduğu düşünülmektedir.
Kent ve çevresindeki diğer tarihi kaleler; Niksar- Neokaseria- Kaberie, Turhal, Zile- Nama, Artova- Nikopolis, Niksar kaleleri kentlerin ve yolların güvenliği için yapılan önemli tarihi yapılardır.
16 -1-3- Tokat- Sultan Hamamı;
Kent merkezinde yer alan çifte hamamın tarihi ve yaptıranı hakkında tam bir bilgi olmamasına karşın mimarisi, malzemesi ve planından yapının Selçuklu dönemine ait olduğu düşünülmektedir.
Döneminin hamam mimarisinin tüm özelliklerini gösteren yapı güzellik ve estetiği ile dikkat çekmektedir.
Hamam halen kentin en gösterişi yapılarından biri olarak kullanılmaktadır.
Kentteki diğer önemli tarihi hamamlar; Mustafa Ağa, Pervane, Ali Paşa, Pazar Halil Paşa, Mevlana, Çavus, Niksar-Kale ve Büyük, Erbaa Hacı Ahmet, Zile Tekke hamamları sayılabilir.
16 -1- 4- Taşhan- Voyvoda Hanı;
Tokat merkezine yakın, ülkenin en büyük ve en güzel beş hanından biri kabul edilen Taşhan, 1626- 1632 yılları arasında yapılan bir Osmanlı dönemi yapısıdır.
İki katlı, dikdörtgen planlı hanın çok sayıda dükkanının yanında açık bir de avlusu bulunmaktadır.
Oldukça dikkat çekici bir yapı olan handa toplam 103 odanın- 76 iç ve 27 dış oda- dışa açılan birer penceresi ve içinde de birer ocak ve nişler bulunmaktadır.
Tokat ve çevresindeki diğer tarihi han ve kervansaraylar;Sulu, Paşa, Deveciler, Yazmacılar hanları ve Mahperi Hatun ve Turhal kervansarayları sayılabilir.
16 -1-6- Tokat- Gökmedrese- Pervane- Kırk Kızlar Medreseleri, Darüşşifa, Bimarhane Tekkesi;
Kent merkezinde, Taşhan yakınında, bir ara müze olarak da kullanılan revaklarla çevrili Gökmedrese Selçuklu döneminde yapılmıştır.
1275- 1277 yılında, Selçuklu Veziri Nureddin -Muineddin Pervane Süleyman tarafından yaptırılan 2 katlı, 2 eyvanlı ve açık avlulu yapıdaki Selçuklu mimarisi, süsleme sanatının- iki renkli taş, çini, alçı ve taç kapısındaki bordür süslemeleri ile duvarlarındaki siyah ve Türk mavisi, patlıcan moru, lacivert, firuze geometrik ve bitkisel süslemeleri- en güzel örneklerinden kabul edilmektedir.
Osmanlılar zamanında 18. yy.’a kadar medrese, bimarhane ve bir odası da türbe olarak hizmet verirken daha sonra şifahane ve göçmen barınağı olarak da kullanılmıştır.
Kent ve çevresindeki diğer medreseler; Tokat- Yağıbasan- Çukur- Medresesi sayılabilir.
Tokat ve çevresinde diğer tarihi, mimari, dini ve sanatsal değeri olan yapılardan;
Latifoğlu Konağı, Mevlevihane, Kültür Evi, Atatürk Evi ve Etnografya Müzesi, Yüksek Kahve kentte gezilip görülmesi gereken yerlerdir.
Tokat ve çevresine Türk ve Müslüman uygarlıklar- beylikler dönemi, Selçuklu ve Osmanlı- zamanında bölgeye çok sayıda yapı ve yapıt- cami, mescit, tekke, türbe, han, hamam, zaviye, köprü, konak vb.- bırakılmıştır. Bu yapılardan bazıları;
Kenti ele geçiren Melik Ahmed Danişmend Gazi tarafından 1080- 1090 ya da1167 yıllarında yaptırılan ve Anadolu’nun en eski camisi kabul edilen ve yeşil sırlı tuğlalarıyla dikkat çeken Tokat-Garipler- Yeşil Minareli Cami, İki taraflı- doğu- batı son cemaat yeriyle Anadolu’daki tek cami, dikdörtgen planlı, renkli süslemeleri, kündekari tavanı ile son derece etkileyici bir yapı olan Ulu Cami, 1485 yılında, II. Bayezid tarafından annesi Gülbahar Hatun adına, Selçuklu mimarisinden etkilenerek yaptırılan, mermer taç işçiliği, kündekari kapısı, sadece bu yapıda görülen tüm yapının mukarnas silmeleri, Türk üçgenleri ile eşsiz yapılardan biri Meydan- Hatuniye Cami, Ali Paşa, Mahmut Paşa, Behzad-ı Veli, Takyeciler, Erbaa- Silahtar Ömer Paşa camileri ile Hamza Bey, 13. yy. İlhanlılar yapıtı, tekke ve zaviye tarzında yapılan, pordaldeki diz çökmüş ceylan rölyefiyle dikkat çeken Niksar-Ulu ve Çöreğibüyük, Turhal- Kesikbaş- Şeyh Şehabettin, Zile- Ulu- Nasuh Paşa, Boyacı Hasan Ağa, Elbaşoğlu ve Beyazıt Bestami camileri de önemli tarihi dini yapılardır.
Ayrıca 1301 yılında yaptırılan zamanla onarımlar geçiren, Selçuklu mimarisiyle dikkat çeken Alaca Mescid, Sefer Beşe Mescidi ile 1164 yılında Danişmend Nizameddin Yağıbasan tarafından, moloz taştan, tek katlı Çukur- Yağıbasan Medresesi de görülmesi gereken önemli tarihi dini mekânlardır.
Tokat İli ve çevresinde yer alan tekke ve türbelerden; 16. yy. yapısı, denizden1800 m.- 2000 m. yükseklikte, en çok ziyaret edilen Alevi ocaklarından Hubyar Tekkesi, Esentimur, Ali Tusi, Burgaç Hatun- Bibi Hatun, Melik Gazi, Ebü’l-Kasım, Sümbül Baba Zaviye ve türbeleri, Ebu Şems Hanegahı- Vezir Ahmet Paşa Türbesi, Sevdakar Murat, Acepşir, Şeyh Meknun, Pir Ahmet Bey, Erenler, Niksar- Malikgazi, Zile- Şeyh Nusrettin, Turhal -Ahi Yusuf, Şehit Komutan Mehmet Nusrullah ve Dazya Ali Baba ile Turhal Kesikbaş Cami ve Türbesi- Şeyh Şahabettin Türbesi, Niksar- Kırkkızlar Kümbeti, Mömbekli Baba- Sefer Paşa Mescid ve Türbesi ile Abdulmuttalip, Horozoğlu, Halef Sultan Zaviyeleri bölgede sıklıkla ziyaret edilen dini yapılardandır.
Tüm bunlara ek olarak turizm faaliyetleri kapsamında çok sayıda insan tarafından ziyaret edilen önemli doğal merkezlerinden doğa parkları, mesire ve piknik yerleri, şelaleleri, kaplıca, ılıca ve içmeler de son derece dikkat çekici, halkın nefes aldığı yerlerden bazıları; Pazar- Ocaklı – Munamah Şelaleleri, dağ ve doğa, atlı doğa yürüyüş ile kamp karavan alanları, bisiklet turları, olta balıkçılığı, su sporları, Almus- rafting, Şenyurt- yamaç paraşütü, Ballıca Mağara, Zinav Gölü, Almus Orman Evleri, Başören Tabiat Parkları, Niksar devlet avlağı, Kaz Gölü Yaban Hayatı Geliştirme Sahası ile Sulusaray, Reşadiye kaplıcaları ve Niksar Ayvaz Suyu gezip görülmesi gereken yerler olarak sayılabilir.
16-2-1- Zile- Maşathöyük;
Yalınyazı Köyü yakınlarındaki ören yerinde yapılan kazılarda eski Tunç- MÖ 3000, Hitit- MÖ 2000 ve Frig- Demir Çağı ve MÖ 1000 çağlarına giden üç döneme ait ve halen Tokat Müzesi’nde sergilenen çok sayıda tarihi buluntu- Hitit çivi yazılı tabletler, Hitit saray kalıntıları, taş döşeli geniş caddeler, pişmiş topraktan yapılan kaplar, ritonlar -ile dini kaplar, çeşitli mühürler ve ülkede ilk defa rastlanılan sarayı ısıtan pişmiş toprak maltızlar vb.- sergilenerek hem ülke hem de bölge ve Tokat iline ışık tutmaktadır.
16-3-1- Erbaa- Horoztepe;
Erbaa yakınlarında, MÖ 3000- MÖ 2000- MÖ 600 yılları arasına tarihlenen çok sayıda küçük- büyük yerleşim yerini içine alan Horoztepe özellikle kentin ilk dönemlerine ait mezarlardaki buluntular- madeni ve altın süs eşyaları, altın- bronz çocuğunu emziren kadın heykeli– halen Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenmektedir.
16 -3-2- Erbaa-Boğazkesen Kalesi- Köprüsü;
Erbaa -Canik Dağı yakınında, Kelkit ve Tozanlı ırmaklarının birleştiği yerde, yüksek olmayan ancak ovaya hâkim bir tepede kurulu Karalar -Kaleboğazı Kalesi olarak da tanınan Boğazkesen Kalesi’nin tam tarihi bilinemese de Pontus Kralı VI. Mithridates zamanında yapıldığı varsayılmaktadır.
Kale yakınında yer alan Selçuklu ve Osmanlı buluntularından yapının bu dönemlerde de kullanıldığı düşünülmektedir.
Kelkit ile Tozanlı çayları kesişim noktası Boğazkesen üzerine yapılan ve aynı adla anılan bir de köprü kalenin yakınında bulunmaktadır.
Köprüde yer alan haç işaretinden yapının Bizans dönemine ait olduğu, bazı eklemelerin de Selçuklu ve Osmanlı zamanında yapıldığı varsayılmaktadır.
Bölgede yer alan diğer tarihi köprülerden; Tokat, Manas- Pınarbeyli- Yer Köprü, Niksar- Leylekli-Yılanlı ve Talazan- Palazan köprülerini de halen görmek mümkündür.
16 -4-1- Sulusaray- Sebastopolis Antik Kenti;
Tokat’a 68 km. uzaklıktaki Sulusaray yakınında bulunan ilk Tunç Çağı’na ait büyük bir höyük üzerine kurulu antik kentin tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte buluntulardan MÖ 1. yy.a ait olduğu varsayılmaktadır.
Ulu- azametli kent anlamına gelen Parlak Kent- Sebastapolis, Roma İmparatoru 98-117 Traianus zamanında Pontus Galaticus ile Polemoniacus eyaletlerinden ayrılarak Kappadokia eyaletine katılmıştır.
Kentte yapılan kazılarda özellikle aynı döneme rastlayan bölgenin diğer önemli kenti Comana Pontica ile yakın ilişkileri olduğu bilinmektedir.
Ayrıca Helen, Roma ve Bizans Dönemlerine ait mimari buluntular ve kentin yakınındaki tabanı mozaiklerle kaplı Asklepion- Sağlık merkezinden Sebastopolis’in önemli ve büyük bir yerleşim yeri olduğu düşünülmektedir.
16 -5-1- Artova- Yeraltı Yerleşimi;
Artova- Boyunpınar Köyü yakınındaki büyük bir kayaya oyularak yapılan Erken Hıristiyanlık dönemine ait üç koridorlu ve üç katlı yeraltı yerleşimindeki salonlar, küçük odalar ve küçük tapınaklar son derece dikkat çekicidir.
16 -6-1- Gümenek- Comana Pontika Antik Kenti;
Tokat yakınında, Roma antik ticaret yolu üzerindeki Comana Pontica Antik Kenti, erken tunç çağı, Helenistik, Roma ile Bizans, Selçuklu ve Pontus- Mitridates Krallığı dönemlerine ait olduğu yapılan araştırmalarda ortaya çıkarılmıştır.
Burada yer alan Hamamtepe’de geç Bizans- Selçuklu Dönemi’ne ait işlikler, sur duvarları ve anıtsal boyutta altıgen bir havuz yapısı bulunmuştur.